Ardan Zentürk

NATO GENİŞLEMESİN, RUSYA DA TÜRK CUMHURİYETLERİNE “SALDIRMAZLIK” GARANTİSİ VERSİN…

NATO GENİŞLEMESİN, RUSYA DA TÜRK CUMHURİYETLERİNE “SALDIRMAZLIK” GARANTİSİ VERSİN…
  • YayınlandıMart 17, 2022

Ukrayna’nın NATO üyesi olmayacağının pazarlığının diğer başlığı; tüm eski Sovyet cumhuriyetlerinin egemenlik ve toprak bütünlüğüne Rusya’nın vereceği garanti olmalı. –mesela- Özbekistan benzer saldırıya uğrarsa, NATO’nun elinde bir metne ihtiyacımız var…

Ardan ZENTÜRK

Bütün bu kanlı senaryo neden çıktı?

Olayın yaşandığı NATO’nun Nisan 2008 Bükreş Zirvesi’nde “Danimarka Başbakanlık” makamında oturan bir yıl sonra NATO Genel Sekreteri olan Anders Fogh Rasmussen şöyle anlatıyor:

“Putin’in NATO  Zirvesi’ne katılması önemliydi. Özellikle Ukrayna sorununu canlı tutmaya çalışıyordu. İstediklerini elde edemeyip sinir içinde toplatıyı terk etmeden önce yaptığı açıklamada genelde Ukrayna’nı, özelde ise Kırım’ın bağımsız olmadığını vurguladı. Bu bölgelerin Rusya tarihinin ayrılmaz parçaları olduğunu söyledi. Hatta Kiev tüm Rus şehirlerinin anasıdır cümlesini kullandı. O zaman kendisini dinledik ama pek de ciddiye almadık.”

Bu sözlerin sahibi Rasmussen, Kırım Rusya tarafından 18 Mart 2014’te ilhak edildiğinde aynı yıl 1.Ekim günü bırakacağı NATO Genel Sekreterlik görevini sürdürüyordu!..

Ukrayna’da günümüzde yaşanılan kanlı senaryo için bu tür itiraflar çok geç…

Batı liderliğinin son günlerde, “Putin’e 2008 Gürcistan veya en geç 2014 Kırım kararlarında daha sert tepki göstermeliydik” açıklamaları da bir tür günah çıkarma kimliği taşıyor.

Tarih, diktatörlerle uzlaşmanın savaşı önlemediğini, aksine savaş coğrafyasının genişlemesine neden olduğunu gösterir.

Tarih, eğer gerekli ders çıkarılmazsa, işte, bu tür kanlı bir savaşla kendini tekrar gösterir…

RUSYA TALEP EDİYOR AMA…

Kremlin’e göre, NATO, 1997 sınırlarına dönmek zorunda!..

Bu, Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Bulgaristan ve Romanya’nın siyasi tercihlerini “tarafsızlığa” dönüştürmesi demek…

Putin, Kırım’ın ilhakı ve ülkenin Donbass bölgesinin fiili işgaliyle gelişen Ukrayna Krizi’nde, 2014’ten bu yana, Rusya’nın Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında kaybettiği gücünün yeniden toparladığını ve 1990’lı yıllarda yaşanılmış hataların tamiri gününün geldiğini ifade ediyor.

Kremlin, Ukrayna krizindeki gelişmenin, hatta, 2008 Gürcistan Savaşı’nda yaşanılanların, “eski yoldaşlar” üzerinde nasıl bir etki yaptığını, özellikle, NATO’nun yeni Doğu Avrupalı üyeleriyle Baltık Cumhuriyetleri’nin nasıl ittifaka daha da bağlanmasına yol açtığını iyi hesap etmek zorunda…

Eski Sovyet coğrafyasının iki sıcak noktası Gürcistan ve Ukrayna’da son 15 yılda yaşanılanlar, Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı dağıldığı günlerde “Artık ihtiyaç kaldı mı, dağılması gerekir mi” tartışmalarıyla karşılaşan NATO’nun Soğuk Savaş yıllarına benzer şekilde güçlenmesine neden oluyor.

Bu gelişme, Rusya’nın, “İki kutuplu dünya iyiydi, ben kendi kontrol alanımda mutlu yaşayıp, küresel sisteme kendi cephemden ortak olacağım” politikasının sonucu değilse, Moskova için ciddi bir kayıptır…

Rusya’nın bir dönemki G-8 üyeliğinden, Çin Halk Cumhuriyeti ile birlikte, Batı’nın doğrudan hedefi olma konumuna taşınmış olması dikkat çekicidir.

RUSYA ESKİ SOVYET COĞRAFYASI İÇİN YAZILI GARANTİ VERMELİ…

Türkmenistan Devlet Başkanı BDT Devlet Başkanları Zirvesine katıldı |  İSTANBUL, TÜRKİYE CUMHURİYETİ - TÜRKMENİSTAN BAŞKONSOLOSLUĞU

Rusya’nın, “ABD, NATO’nun eski Sovyet Cumhuriyetleri’ne (Ukrayna-Gürcistan başta) yönelmeyeceğine yazılı garanti vermeli” çağrısına cevap, “Önce Rusya, eski Sovyet Cumhuriyetleri’nin içişlerine karışmama ve bu cumhuriyetlere karşı askeri harekat düzenlememe garantisi vermeli” olmalı mıdır, evet.

Rus askerinin iç çalkantı yaşayan Kazakistan’a ülkenin Cumhurbaşkanı’ndan gelen taleple ayak basması yaşanılalı, bir-kaç gün oldu…

O müdahale sonrasında Kazakistan’da başlayan “devlet içi temizlik ve siyasi yapılanmanın” sonucunun nereye varacağını bize zaman gösterecek.

Bununla birlikte Gürcistan’a bağlı Abhazya ve Güney Osetya örnekleri ortadadır.

Benzer durum Ukrayna’nın doğusunda ortaya çıkmış Rusya destekli Lugansk Halk Cumhuriyeti ve Donetsk Halk Cumhuriyeti için de geçerlidir.

Kırım açıkça ilhak edilmiştir.

Rusya, AGİT Minsk Grubu Eşbaşkanı olarak görev üstlendi, en büyük askeri üssünün bulunduğu, Kollektif Güvenlik Anlaşması Teşkilatı (KGAT) çerçevesinde silahlandırıp, ordusunu eğittiği Ermenistan 30 yıl boyunca Azerbaycan’ın topraklarını işgal etti!..

Putin, 10 Ocak 2022 günü gerçekleşen KGAT zirvesi sonrasında geçtiği fotoğrafın altına “Bundan böyle bu coğrafyada renkli devrimlere izin verilmeyecek” notu düştü. Bir ülkenin iç siyasetindeki samimi demokratik arayışları Moskova’nın “renkli devrim” kabul edip etmeyeceğini nereden bilebiliriz? Sergilenen tutum, eski Sovyet coğrafyasına dönük “müdahale kabiliyetini sınırsız kullanma” stratejisidir.

Tamam…

NATO eski Sovyet coğrafyasına dönük olarak genişlemesin

Ama…

Bunun karşılığında Moskova, bu coğrafyaya askeri müdahale etmeyeceğinin ve bağımsız devletlerin iç işlerine karışmayacağının garantisini verecek mi?

Vermeyecek bilin

TÜRK CUMHURİYETLERİ TEHDİT ALTINDA…

Türkiye-Azerbaycan askeri işbirliğinin kurumsallaşmasının hayati önem taşıdığı bir döneme giriyoruz…

GUAM üyesi Azerbaycan liderliğinin çok doğru bir kararla Ukrayna Savaşı’nda işgale uğrayan ülkenin egemenlik ve toprak bütünlüğünü destekleyen çizgi izlemesi, Kremlin’le de kapıyı aralık tutması önemlidir.

Rusya liderliğinin yaşanılan gelişmeler karşısında kontrolden çıkmış kabiliyetler sergilemesinin de yükseldiği bir dönemdeyiz.

Türkiye’nin Ukrayna’nın kalıcı güvenliği için gerekli “garantörlük kurumunda” yer almasını savunan düşüncelere saygılıyız ama, bu gelişmelerden sonra Türkiye’nin asıl garantörlüğünün Azerbaycan için işlemesi gerektiğine inanıyoruz.

Benzer durum, Orta Asya’da, özellikle Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan hattında şekillenmektedir.

Eski Sovyet meşruiyetinden kaynaklanan sözde iddialar ile Ukrayna’yı bu hale getiren bir gücün, yarın, işler istemediği yönde doğarsa Türk Cumhuriyetleri’n ene yapacak bilemiyoruz…

Tekrar uyarıyorum: UKRAYNA ÜZERİNDEN, NATO’NUN DOĞU’YA DOĞRU GENİŞLEMEYECEĞİ GARANTİSİ VERİLİRKEN RUSYA’DAN DA ESKİ SOVYET CUMHURİYETLERİ’NE ASKERİ-SİYASİ MÜDAHALE OLMAYACAĞINA İLİŞKİN GARANTİ ALINMALIDIR. YARIN RUSYA BİR NEDENDEN –mesela- ÖZBEKİSTAN’A MÜDAHALE EDERSE, NATO NE YAPACAK?

Türkiye’nin öne çıkarması gereken soru budur…