Teknolojik Gelişmeler

“KARBONDİOKSİTİ EMEN BETON” GELİYOR…

“KARBONDİOKSİTİ EMEN BETON” GELİYOR…
  • YayınlandıMart 18, 2022

Dünyadaki su kaynaklarının en az yüzde 10’u çimentoyla birlikte karıştırılarak beton yapımında kullanılıyor. Bunun yanında sadece kömür, petrol ve doğal gaz kullanımı betonun ortaya çıkardığı CO2 gazından daha fazla atmosferi kirletiyor.

“Beton bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’den sonra dünyada karbondioksit kirliliğine en çok sebebiyet veren üçüncü ülke olurdu.”

Bu sözler Dr. Michael Wise’a ait. Wise, Concrete4Change adlı şirketin teknoloji bölümü başkanlığını yürütüyor. Bu şirket yeni geliştirdiği farklı bir betonla atmosferdeki karbondiositi (CO2) emiyor ve sera gazı salımını büyük ölçüde azaltıyor.

Michael Wise ve ekibinin en büyük önceliği hepimizin ev ve iş yerlerinin inşaatında kullanılan ve inşaat endüstrisinin en temel ürünü olan betonun yapısını değiştirerek, onu çevre dostu bir madde haline dönüştürmek. Zira dünyadaki CO2 salımının yüzde 8’i beton üretimi esnasında açığa çıkıyor.

COP26 Concrete As a CO2 Sink To Be Tested at University of Warwick | For  Construction Pros
Dr.Michael Wise, (solda) çevreci projelerdeki yaratıcılığı ile tanınıyor…

Peki atmosferdeki sera gazlarını emen bir beton geliştirmek mümkün mü?

Dr. Michael Wise bu soruya şöyle cevap veriyor:

“Teknolojimiz, inşaat sektörünün açığa çıkardığı CO2 emisyonlarını geri dönüştürmeye, sektördeki maliyetleri düşürmeye ve binaların ömrünü uzatmaya yardımcı olacak.”

Wise geliştirdikleri yeni nesil betonun, binaların dayanıklılığını artırdığını ve enjekte edilen karbondioksiti de kalıcı olarak mineralize ettiğini (taşlaştırdığını) belirtiyor. Bunun yanında yeni teknolojide eski betonlara eş değer güçte beton üretmek için daha az kaynak kullanılıyor.

Dr. Michael Wise bu teknolojinin inşaat sektöründe açığa çıkan ve küresel emisyonların ortalama yüzde dördüne eşdeğer olan iki milyar ton CO2’yi azaltma potansiyeline sahip olduğunu ifade ediyor. Bu oran şu andaki inşaat sektörünün sebep olduğu emisyon oranının yaklaşık yüzde 50’sine denk düşüyor.

Geliştirdikleri ürünün ev, iş yeri, gökdelen, fabrika gibi irili uraklı her türlü inşaat alanında kullanılabildiğini ifade eden Wise, “Bu betonun tek farklı daha ucuz ve dayanıklı olması.” diye konuştu.

Beton İstanbul: Yeşil alan oranında dünya sonuncusu! | soL haber

Betona alternatif olabilecek projeler neler?

Dünyada betonlaşmayı önlemek ve daha çevre dostu inşaat malzemesi üretmek için önemli çalışmalar yok değil. 2020’de yapılan bir araştırmaya göre, “geri dönüşüm özelliği olan beton” geleneksel betondan çok daha iyi sonuçlar veriyor ve adı üzerinde geri dönüştürülerek defalarca kullanılabiliyor.

Geri dönüştürülmüş endüstriyel lifler İtalya’da doğaya zarar vermeyen “yeşil çimento” üretiminde test ediliyor. Bunun yanında Belçika’da geliştirilen kendi kendini onaran beton da, sektörde merakla beklenen yenilikler.

Bu gibi projelerde üretilen betonun da doğaya zararı bulunuyor ancak geleneksel betonla kıyaslandığında bu zarar çok daha düşük boyutlarda. Concrete4Change adlı firmaysa sektörde öncüler arasında.

Concrete4Change’in karbondioksit emen beton ürünü İngiltere’de düzenlenen Climate Challenge Cup yarışmasının “sıfır emisyon” kategorisinde birincilik ödülü aldı. The Young Foundation adlı sivil toplum örgütü tarafından düzenlenen organizasyon, küresel ısınma ve iklim krizi sorununa çözüm sunan projelere destek veren bir kuruluş.

Dr. Michael Wise geliştirdikleri ürünü ivedi bir şekilde seri üretime geçirerek ticari bir değere dönüştürmeleri gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Dünyanın hayatta kalabilmesi için bu çözüm yöntemini kullanmamız gerekiyor.”

telegram