Azerbaycan ve Ermenistan 44 gün boyunca, 21’nci yüzyılın insan kaybı açısından en büyük savaşı olarak adlandırılan kanlı bir hesaplaşma yaşadılar. Bölgenin geleneksel patronu Rusya’nın savaş boyunca ve sonunda izlediği politika, Kafkasya’ya hiç bir risk almadan ve bedel ödemeden dönüşünün sembolü niteliğindeydi…
Takvimlerin 27 Eylül 2020’yi gösterdiği gün Kafkasya’da başlayan bir savaş, savaş taraflardan birinin kesin yenilgisi ama savaşa hiç karışmamış üçüncü bir gücün ise stratejik zaferiyle başladı
Sovyetler Birliği’nin yıkılışı sürecinde uluslararası hukuka göre Azerbaycan’a bağlı bir bölge olarak adlandırılan Dağlık Karabağ’da başlayan çatışmaların son noktasını 2020’de yaşanılan 44 günlük savaş oluşturdu…
Ermenistan’ın, o dönem Moskova’da güçlü Ermeni lobisi ile ABD ve Fransa’daki Ermeni diasporasının desteğinde komşusu Azerbaycan’a karşı 1988 yılında başlayan, Karabağ ve Azerbaycan topraklarının yüzde 25’inin işgaliyle 1994’teki ateşkesle duran bir süreç, bugünlere kadar taşınmış oldu.

Eşbaşkanlarının üçü de (ABD-Fransa-Rusya) Ermenistan yanlısı Minsk Grubu’nun oyalamasıyla geçen yaklaşık 30 yılda, Ermenistan işgal topraklarındaki kurumsallaşmasını güçlendirirken, Azerbaycan’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de desteğinde yeniden yapılandırdığı ordusuyla müdahale hazırlığı yaptığı biliniyordu.
Son savaşta, Azerbaycan öncelikle işgal altındaki topraklarını kurtardı, devamında da Azerbaycan Türk kültürü açısından özel önem taşıyan Şuşa başta Karabağ topralaklarının yaklaşık yüzde 25’ini özgürleştirdi…

Azerbaycan ordusunun ülke topraklarını işgalden kurtarırken sesi çıkmayan Rusya, savaş Karabağ toprakları içine uzanınca müdahale etti, 9 Kasım 2020’deki ateşkes anlaşmasıyla da Azerbaycan ordusunun daha fazla ilerlemesini durdurdu…
Müdahale, 1- Karabağ’ın Azerbaycan’dan ayrı statüsünün Rusya’nın garantörlüğüne taşınmasına neden oldu, 2- Türk ordusunun Azerbaycan ordusuyla ittifak halinde Kafkasya’nın bu kritik noktasına girmesini önledi.

Rusya 2.000 askeriyle Ermeniler’in elinde kalmış Karabağ topraklarını koruma altına aldı ve Azerbaycan ordusunun artık bu bölgeye giremeyeceğini gösterdi. Karabağ’daki Ermeni siyasi yapılanması, başkenti Hankenti ile Rus askerlerinin koruması altında varlığını sürdürüyor ve Rusya, savaş sırasında bölgeden kaçmış sivil Ermeniler’in geri dönmesi için özel bir program uyguluyor.
RUSYA, HİÇ BİR RİSKE GİRMEDEN VE BEDEL ÖDEMEDEN KAFKASYA’DA STRATEJİK ZAFERE ULAŞMIŞ OLMANIN RAHATLIĞIYLA AZERBAYCAN VE ERMENİSTAN LİDERLERİNİ KREMLİN’DE AĞIRLADI…
Gürcistan’ı Abhazya ve Osetya üzerinden parçalamış, Ermenistan’a olduğu gibi el koymuş Rusya, Karabağ’da kazandığı statü üzerinden Azerbaycan’dan da toprak almaya hazırlanıyordu.
Siyasi kaynaklar, Rusya’nın yakın bir gelecekte Kırım’da olduğu gibi plebisit zorlayacağını ve Karabağ’ın Ermenistan olmasa, Rusya Federasyonu’na katılımının, yeni bir ilhakın coğrafyası olmasına karar vereceğinde birleşiyorlar.

Ermenistan-Karabağ arasındaki 5 km’lik Laçin koridorunu kontrol altına alarak Karabağ’ın Ermenistan ile bağlantısını açık tutmayı başaran Rusya, Ermenistan’ın en güney kesiminden Nahçıvan ile Azerbaycan’ı birbirine bağlayacak koridor konusunda da şu ana kadar herhangi bir adım atmış değil…
Kremlin’deki Putin-Aliyev-Paşiyan buluşmasından sonra Rusya lideri taraflara kendilerine gösterdikleri destek için teşekkür etti. Üçlü bir komitenin kurulması kararlaştırıldı.
Aliyev, 4 saatlik toplantının faydalı olduğunu belirtirken Paşinyan’ın, savaştan yenilgi ile çıkmış devletin siyaset adamı olarak “Karabağ konusunda çözülmemiş çok sorun var, bunların bir an önce çözülmesini istiyoruz” yönündeki açıklaması ise, Rusya’nın “kurtarılmamış Karabağ topraklarının” Ermenistan kontrolünde kalması yönünde bir çalışma yürüttüğünün işareti olarak değerlendirildi.
Azerbaycan son savaşta zaten kendisine ait olan ve yasadışı bir işgal yaşayan toprakları kurtardı ama, Karabağ duruyor…