Biden, Suud için düğmeye basıyor, hedef: TESTERE VELİAHT
Amerikan Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, 2018 yılında Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda işlenen Cemal Kaşıkçı cinayetinin emrini, veliaht prens Muhammed bin Selman’ın verdiğini belgeleyen raporu tamamladı. Rapor, Biden’ın seçim kampanyasında verdiği sözler doğrultusunda en geç bir hafta içinde açıklanacak
Kasım 2020 Başkanlık Seçimi kampanyasının ilk gününden itibaren, rejim muhalifi, Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin hesabını soracağını açıklayan ABD Başkanı Joe Biden, Ortadoğu’da tüm dengeleri değiştirecek yeni bir adım atmaya hazırlanıyor…
Amerikan Ulusal İstihbarat Direktörlüğü, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili raporunu tamamladı ve Washington’daki kaynaklar, Biden yönetiminin bu raporu en geç bir hafta içinde açıklayacağını bildirdiler.
Raporda, CIA’nın yapmış olduğu araştırmalar sonucunda CİNAYET EMRİNİN SUUDİ ARABİSTAN VELİAHT PRENSİ MUHAMMED BİN SELMAN TARAFINDAN VERİLMİŞ OLDUĞU belirtiliyor…
DONALD TRUMP “TESTERE” VELİAHTI KORUMUŞTU
ABD eski Başkanı Donald Trump, Milli İstihbarat Teşkilatı MİT’in, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluk binasında yaşanılan korkunç infazın ses kayıtlarını Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı CIA’ya aktarmış olmasına rağmen, Muhammed Bin Selman’ı korumayı tercih etmişti. (CIA Başkanı Gina Haspel, cinayetten yaklaşık 40 gün sonra Türkiye’ye gelmiş, cinayetle ilgili tüm ses kayıtlarını, görüntü ve belgeleri MİT’ten alarak ülkesine dönmüştü.)
Bu kararında, Amerika’nın önde gelen siyonist ailelerinden birine mensup damadı Jared Kushner’in, “Başkanlık Ortadoğu Başdanışmanı” sıfatıyla Suudi veliaht Muhammed bin Selman (MBS) ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)veliahtı Muhamed bin Zayed (MBZ) ile kurmuş olduğu çok özel dostlukların olduğu biliniyor.
Trump, Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin parçalanarak ortadan kaldırılması nedeniyle “TESTERE” lakabını alan MBS’yi “Amerikan çıkarları doğrultusunda koruduğunu” da sergilemişti.
Trump’ın, Suudi ve BAE hanedanları ile kurduğu özel ilişki, Amerikan savunma sanayinin bu zengin Körfez emirliklerine yüksek miktarda silah satışına ve BAE başta bölgedeki Arap rejimlerinin İsrail ile ABRAHAM (İBRAHİM) ANLAŞMALARI yapmalarına neden oldu.
BİDEN CİYANETİN HESABINI SORACAĞINI AÇIKLAMIŞTI
Donald Trump’ın dünya çapında büyük etkisi olan vahşi bir cinayeti ört-bas etmesi ve bir numaralı zanlı MBS’yi korumaya alması, Demokrat Başkan Joe Biden’ın seçim kampanyasının önemli konularından biriydi.
Biden, seçimi kazanması halinde , Suudi yönetiminden, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle, Yemen’de Amerikan silahları kullanılarak öldürülmüş onbinlerce sivilin hesabını hesabını soracağını duyurmuştu.
Biden, Rusya, Suudi Arabistan, Çin ve İran gibi ülkelerin insanhakları ihlallerine karşı sessiz kalmayacağını, özellikle Çin’deki Uygur soykırımına da gereken cevabı vereceğini bir çok kez açıkladı.
Biden yönetimi, bu kararlılık çerçevesinde 20 Ocak 2021’deki yemin töreninden sadece 8 gün sonra, Suudi Arabistan ve BAE’ye Yemen savaşında sergiledikleri kanlı tablo nedeniyle silah satışını askıya aldı. Yönetim aynı zamanda, Trump’ın Beyazsaray’daki son günlerinde “terör listesine” aldığı Yemen’deki İran yanlısı Husileri de bu listeden çıkardı.
“TESTERE” MBS’Yİ ZORA SOKAN YENİ DAVA
Bu arada, yine ülkesinden kaçmak zorunda kalmış bir Suudi muhalifin ABD’De süren davası da MBS’yi giderek köşeye sıkıştıran kimlik kazandı.
2017 yılında ülkesinden kaçıp Kanada’ya sığınan Suudi Arabistan’ın eski istihbarat şefi Saad el-Cebri, veliaht prens MBS’nin, kendisini, Cemal Kaşıkçı cinayetinde adını CIA’ya vermekle suçladığını uçakladı.
MBS’nin 50 kişilik “Kaplan Tugayı”nı kendisini öldürmesi için Kanada’ya sızdırdığını ve infaz taibinde bulunduğunu belirten el-Cebri, mahkemeye sunduğu belgelerde, “Amerikan istihbaratıyla devam eden yakın ilişkim ve işbirliğim nedeniyle Muhammed bin Selman tarafından en büyük tehdit olarak değerlendirilmekte, infaz edilmeye çalışılmaktayım” dedi.
