RASİM ÖZTEKİN: Bir “baba karakter” daha gitti…

O, Kel Hasan Efendi’nin kavuğunu taşıyacak ölçüde güçlü bir tiyatrocuydu, Türkiye onu TV dizilerinde canlandırdığı iki “baba” karakteriyle yakından tanıdı. Ailesine sahip, iradeli baba karakterleri, oysa o, en çok başına gelmeyen kalmamış bir sokak adamı rolünü çok sevmişti.
Türk tiyatrosunun “kavuklu” ismi Rasim Öztekin’i, geçirdiği kalp krizi sonucunda henüz 62 yaşında kaybettik… Oyunculuğu, özellikle TV dizilerindeki kimliğiyle izleyicinin gözleri önünde her geçen gün biraz daha olgunlaşan bir karakter, yalnız tiyatro camiasında değil, bütün Türkiye tarafından sevilen bir portreydi.
Türk tiyatrosu açısından bir zirve sembolü olan Kel Hasan Efendi’nin kavuğunu kendi tercihiyle kısa süre taşımasının nedeni de yaşamakta olduğu kronik kalp rahatsızlığıydı.
13 Mayıs 2016 gecesi SES TİYATROSU’nda düzenlenen bir törenle KAVUK, Ferhan Şensoy tarafından kendisine takdim edilmişti.
Kel Hasan Efendi (1874, İstanbul – 1925 veya 1929, İstanbul), Türk oyuncu.Türk tiyatrosunda hem tulûat tiyatrosu hem de orta oyunu geleneğini bir arada sergileyen bir sanatçı idi. “Komik-i şehîr” (Meşhur komik) unvanıyla tanınır.[1]Abdürrezzak Abdi Efendi‘nin yarattığı İbiş tiplemesini uzun yıllar sahnede yaşatmıştır. Renkli bir basma gömlek, bir ayağı kısa bir ayağı uzun bir pantolon giyerek sahneye çıkan Kel Hasan, huy olarak da ortaoyunundaki Kavuklu‘nun tiyatro sahnesindeki karşılığı olan bir tipi canlandırmaktaydı.[2]Kel Hasan, geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi sayılan İsmail Hakkı Dümbüllü‘yü yetiştirmiştir; Türk tiyatrosunda simgesel bir değer halini alan fesini ve kavuğunu öğrencisi İsmail Dümbüllü’ye bırakmıştır.[2] Orta oyunundaki Kavuklu tipi ile özdeşleşmiş bir aksesuar olan kavuğunun orta oyununu, fesinin ise tulûat sanatını temsil ettiği kabul edilmekte; Kel Hasan’ın hatırası bu iki obje Türk tiyatro oyuncuları arasında geleneksel bir törende devredilmeye devam etmektedir.

Kel Hasan Efendi’nin kavuğunu yıllar boyu taşıyan Türk tiyatrosunun Orta Oyonu’ndan gelen son temsilcisi İsmail Dümbüllü, Münir Özkul’a devretmişti. Dümbüllü, Özkul’u 1967-1968 yılları arasında Arena Tiyatrosu’nda. ‘Kanlı Nigar’ piyesindeki ‘Kavuklu’ rolünde izlemişti. 1968 yılında Özkul’un yeteneğinin nişanesi olarak bir törenle Kavuk’u devretmişti.Özkul ise Kavuk’u 1989 yılında Ferhan Şensoy’a devretmişti.
Rasim öztekin kendisi için yapılan ödül töreninde, “Kavuk”u çok çabuk devretmek istediğini bu konuda Ferhan Şensoy’dan tüyo isteyeceğini de belirterek , “Bu çok önemli bir şey. Yani bu işin ‘Nirvana’sı denilebilir. Çok onurlu bir şey. Aynı zamanda da bir o kadar sorumluluk taşımam gereken bir şey. Ustam bu onuru bana verdi” demişti.

Nitekim, Rasim Öztekin salgın koşullarında gerçekleştirilen mütevazi bir törenle 21 Eylül 2020 günü kavuğu Şevket Çoruh’a teslim etti. Törende yaptığı konuşmada, kavuğu teslim aldıktan sonraki üç ayının kalp rahatsızlığı nedeniyle hastanelerde geçtiğini belirterek, “Eğer tiyatro sahnesinde olamayacaksam, bu kavuğun bende kalması gereksizdi” demişti.
TV DİZİLERİNİN GENÇ BABASI
Rasim Öztekin 1959 yılında doğdu. Yani yayın hayatına 8 Temmuz 2009’da Kanal D ekranında başlayan Geniş Aile dizisinin KUDDUSİ BABA’sı olduğunda henüz 50 yaşındaydı. Ağırlıklı olarak bir gençlik dizisiydi, bir türlü yerli yerine oturamayan aşkların komedi dizisiydi ve Rasim Öztekin o dizide sözünü ülkenin gelenekleri ve yaşam anlayışı çerçevesinde söyleyen, ağırlığını koruyan ve hatta sözünü dinlenmediğinde çekip gitmesini de bilen karakteriydi, tıpkı şu sahnede olduğu gibi…
Yüksek ihtimal, Geniş Aile dizisinin senaristi Cüneyt İnay’ın Rasim Öztekin’e çok oturan Kuddusi Baba portresi, 24 Ocak 2012’de ilk boölümü TRT’de yayınlanan SEKSENLER dizisinin de önemli bir ilham kaynağıydı.
Dizinin yaratıcısı Birol Güven, eşi Rukiye hanım, iki oğlu, bir kızı ve bir de Almanya’dan gelmiş yeğeniyle sıcak bir mahalle ortamında o dönemin karakterini oluşturan FEHMİ BABA karakterinde önemli mesajlar da veriyordu.
Kızdığı zaman söylediği “İCAT ÇIKARMA” bu yarım zamanlı otoriter, ama tam zamanlı yumuşak kalpli baba karakterinin belirleyici özelliklerinden biri olmuştu.
Rasim Öztekin’i sanat yaşamının son 12 yılına damgasını vuran iki ayrı BABA karakterinden yola çıkarak Yeşilçam sinemasının unutulmaz baba karakteri HULUSİ KENTMEN’le bir tutabilir miyiz? Babacan Hulusi Kentmen’in haylaz oğulları ve nedense hep fakir çocuğa aşık olan kızlarıyla yaşadığı dönem maceralarına onu oturtabilir miyiz?
Hatta, Özlem Türkad tarafından canlandırılan eşi Rukiye ile birlikte bir Müniz Özkul- Adile Naşit ikilisi midirler? Onların kavganın aynı zamanda sevginin hiç eksik olmadığı dünyasının insanı mıdır?
Hayır. Rasim Öztekin, bize kendi öyküsünü aktardı. O, 20’nci yüzyılın ortalarında dünyaya gelmiş ama 21’nci yüzyılın şaşırtıcı ve kuşağı için hayli sıkıcı değişim sancılarının sanatçısıydı…
Yaşadığı dünyadan gördüklerini, çok özel karakteri ve onu tamamlayan görüntüsüyle bizlere aktardı…
Oysa o, 2019 yılında verdiği bir söyleşide, 2005 yılında Mert Baykal yönetiminde çekilmiş, senaryosu Ferhan Şensoy’un Çok Tuhaf Soruşturma oyununun sinemaya uyarlanmasıyla oluşturulmuş PARDON filmindeki MUZO rolünü çok sevdiğini söyleyecekti… TV dizilerinin durmuş oturmuş babasının içindeki o sokakların insanının sıcaklığı bu açıklamayla ortaya çıkıyordu…