Politika

Şehit ERBAŞ,YAYCI gibi FETÖ hedefindeydi!..

Şehit ERBAŞ,YAYCI gibi FETÖ hedefindeydi!..
  • YayınlandıMart 5, 2021

Türkiye soru işaretleri ile yüklü bir helikopter kazasında kaybettiği evlatlarının derin üzüntüsünü yaşıyor. Özellikle şehit Korgeneral Osman Erbaş’ın, FETÖ’nün sosyal medya kampanyalarında en az müstafi amiral Cihat Yaycı kadar hedefe oturtulmuş olması bu soru işaretlerini artırdı…

Bitlis‘in Tatvan ilçesinde kaza kırıma uğrayan helikopterde şehit olan Korgeneral Osman Erbaş, Astsubay Üstçavuş Nazmi Yılmaz, Albay Şentürk Aydınyer, Yüzbaşı Salih Sarıoğlu, Astsubay Kıdemli Başçavuş Mehmet Demir, Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ömer Umulu, Pilot Yüzbaşı Tayfun Kureş, Pilot Yüzbaşı Gökhan Uysal, Astsubay Kıdemli Çavuş Şükrü Karadirek, Uzman Çavuş Tolga Demirci ve Uzman Çavuş Hakan Gül için Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde tören düzenlendi.

Kahramanlar için Ankara’da acı veda... Türkiye şehitlerini uğurladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan cenaze töreninde şu açıklamalarda bulundu:

“Öncelikle şehitlerimizin huzurunda şu musalladan Hakk’a uğurladığımız son buluşmamızda temenni ediyorum ki Rabbim bizleri ismiyle müsemma sevgili habibinin sancağı altında da buluştursun.

Tabi şu anda Korgeneral Osman Erbaş komutanımız, komutanlığın ötesinde tevazu ile, duruşu ile çok farklı bir insandı. Ve yanındaki yine kardeşlerimle birlikte çıktıkları bir yolculuk esnasında yaşanan bu elim kaza ile emaneti sahibine teslim ettiler.

Kahramanlar için Ankara’da acı veda... Türkiye şehitlerini uğurladı

MİLLİ DAVALARIN KAHRAMAN SUBAYI: OSMAN ERBAŞ

Yozgat’ın Yerköy ilçesinde 1962’de doğan Osman Erbaş, 1983’te Kara Harp Okulundan mezun oldu.

Erbaş, 1997’de Kara Harp Akademisinden, 2000’de Silahlı Kuvvetler Akademisinden mezun oldu.

2008’de tuğgeneralliğe terfi eden Erbaş, 2008-2010 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Daire Başkanlığı, 2010-2012’de 1’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı görevlerini yaptı.

İNSANSIZ HAVA ARAÇLARININ GELİŞMESİNDE BÜYÜK KATKISI VAR

Erbaş, yerli ve milli silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve İHA‘ların geliştirilmesine büyük destek verdi.

Erbaş, 2010’da 1. Mekanize Piyade Tugay Komutanı olarak görev yaparken terör operasyonlarında İHA’ları kullanacak personele kapsamlı eğitimler verilmesini sağladı.

Erbaş, 2012’de tümgeneralliğe terfi etti, 2012-2015’te Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı, 2015-2016 yıllarında 6’ncı Mekanize Piyade Tümen Komutanlığı görevlerinde bulundu.

15 TEMMUZ’DA DİRENEN BİR VATANSEVERDİ

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi sırasında 6. Mekanize Piyade Tümen Komutanı olan Erbaş, kendisine bağlı birlik komutanlarına verdiği talimatlarla darbecilere karşı direnişin önemli isimlerinden oldu.

https://youtu.be/j7LoF_X8VF0

Erbaş, darbe girişimini engellemeye çalışırken şehit olan Piyade Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine ile Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı tesislerine düzenlenen saldırıda şehit düşen polis memurları Aytekin Kuru ve Sevda Güngör için Adana’da 19 Temmuz 2016’da düzenlenen törene katıldı, “Asker hiçbir zaman vatandaşını öldürmez. Bu katiller asker değil. Bu katiller asker olamaz. Türk milletinin askeriyiz biz, katil olamayız.” sözleriyle şehit yakınlarını teselli etti.

Korgeneralliğe terfi eden Erbaş, 4 Ağustos 2016’da Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı görevini devraldı.

DARBE GECESİ BAĞIRMAKTAN SESİ KISILMIŞTI…

Bu görevi döneminde, Gaziantep 7. Ağır Ceza Mahkemesinde Mart 2017’de görülmeye başlanan İslahiye ilçesindeki 106. Topçu Alay Komutanlığında görevli 35 eski asker hakkında açılan darbe girişimi davasında tanıklık yapan Erbaş, 15 Temmuz gecesi yaşananları aktarmıştı.

Ailesini emniyetli bir yere bıraktıktan sonra, bir tören için bulunduğu Hatay’dan karargaha ulaşmaya çalıştığını belirten Erbaş, canını hiçe saydığı o anlarda sürekli telefonla kendisine bağlı birlikleri uyardığını, hatta personele baskı oluşturmak için yüksek sesle konuşmaktan sesinin kısıldığını anlatmıştı.

Erbaş duruşmadaki tanıklığı sırasında, “Kendi can güvenliğimizi düşünmeden sadece bir tek tabancayla yollara düştük. Bu millet var oldukça, silahlı kuvvetler var olacaktır.” ifadelerini kullanmıştı.

HER ZAMAN FETÖ’NÜN HEDEFİNDEYDİ…

Şehit Korgeneral Osman Erbaş, FETÖ ile mücadelenin önemli isimlerinden biri olarak, her zaman bu örgütün hedefindeki subaydı. Aşağıdaki sosyal medya hesabı, 15 Temmuz ihanetinden sonra yurtdışına kaçmış, bir eski denizci subaya ait, bu hesabın aynı zamanda, FETÖMETRE olarak adlandırılan ve kripto FETÖ mensuplarını tespit etmesiyle tanınan sistemi kurmuş müstafi Tümamiral Cihat Yaycı’ya karşı da mesajları bulunuyor.

FETÖ’cü kaçak eski denizci kurmay albay Hüseyin Demirtaş7ın aşağıdaki tviti de Osman Erbaş’ın, FETÖMETRE’nin yapılandırıcısı Cihat Yaycı kadar örgütün hedefinde olduğunu gösteriyor.

Geçtiğimiz günlerde basına konuşan ismini vermek istemeyen bir yetkili, “Firari FETÖ’cü Hüseyin Demirtaş, özellikle FETÖ ile mücadele eden çok kritik önemli isimlerle ilgili yurtdışından faks yoluyla savcılıklara ve kurumlara ‘iftira’ içerikli suç duyuları yapıyor ve maalesef bu suç duyurularını dikkate alıp işleme koyanlar da çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Devamında ise “Bu firari teröristin fakslarını işleme koyan çeşitli yetkililerin olması da içler acısı bir durumdur. Bu alçakların iftiralarını işleme koyarak FETÖ ile mücadele edilir mi? FETÖ ile mücadele eden isimler yıldırılmakta, bıktırılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra kendisine ve ailesine iftira, hakaret ve tehditlere ilişkin olarak 3 bini aşkın suç duyurusu Cihat Yaycı tarafından adli makamlara yapıldığı söylenilmektedir” diye konuştu.

AYDINLIK gazetesinde yer alan bir araştırmada da şöyle denilmişti:

Gülen’in talimatıyla birlikte sosyal medya ekibini kuran Avrupa’daki çete, Türkiye’ye yönelik karalama kampanyasını da başlattı. Ekipte eski Kurmay Albay Hüseyin Demirtaşeski Kurmay Albay Halis Tunçeski Yarbay Ethem Gürbaşeski Kurmay Binbaşı Mehmet Çavdareski Binbaşı Cafer Topkayaeski istihbaratçı Binbaşı Engin Bükereski Binbaşı Serkan Bakışgan ve eşi eski Üsteğmen Merve Bakışgan gibi teröristler bulunuyor. Bu kişilerin yanında “Patagonya Bahriyesi”“Tutuklu General”“Gangway”“Mareşal Von Manstein”“DzKK”“Mormontların Jorah”“Sürgün Binbaşı”“Viya Böyle” gibi isimlerle de çok sayıda hesap açıldığı görülüyor. Türkiye’nin diktatörlükle yönetildiği, hukukun hiçe sayıldığı, basın özgürlüğünün olmadığı, işkence ve savaş suçlarının işlendiği algısı yaratmaya çalışan bu hesaplar, ABD ve AB’den Türkiye’yi cezalandırmasını istiyor.