Politikada tehlikeli “dini zeminli” tartışma…

Türkiye’nin yaşadığı emperyalist kuşatma ABD ve AB hattında alınan kararlar ile her geçen gün güçlenir ve ülkenin manevra alanı küresel güçler tarafından kısıtlanırken, iç politikanın din eksenli bir tartışmaya yönelmesi dikkat çekti. Acaba İmamoğlu ve Soyer, partilerinin çıkarını zora mı soktular…
Türk ekonomisinin yaşamakta olduğu derin zorluk, muhalefet partileri CHP-İP-SP ile onlara eklemlenmiş HDP’ye sert muhalefet yapma alanı yaratıyor. Özellikle, “aileden” bir isim olarak Berat Albayrak’ın sosyal medya üzerinden yaptığı istifa açıklaması, devamında nerede olduğuna ilişkin çok sayıda iddia ve ekonominin bir türlü hareketlenememesi, muhalif güçler için verimli bir zemin oluşturuyor.
Kılıçdaroğlu-Akşener-Mollaoğlu üçlünün muhalefetin güçlü yayın organı FOX TV ekranlarından yükselttiği ekonomik muhalefet de etkisini artırıyor. Tam bu süreçte, ikisi de CHP’ye bağlı İstanbul ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri’nin gerçekleştirdikleri iki etkinlik, kamuoyunun dikkatinin ekonomiden uzaklaşmasına ve ekonomiye dönük muhalefet kampanyasının gölgelenmesine yol açtı…
Türkçe Ezan Tartışması’nın yeri mi?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mevlana‘nın ölüm yıldönümünde düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Kur’an-ı Kerim tilavetinin Türkçe okunmasını tercih etmesi ve bu tercihin kamuoyuna, “CHP yine 80 yıl önceki Türkçe ezanın peşinde” olarak yansıması, bu tercihin CHP ve muhalefetin çıkarları açısından yargılanmasına yol açtı.
AK Parti ve MHP, gelişmeyi, milliyetçi-muhafazakar kesimin en hassas olduğu anıları canlandırmakta kullanırken, TV ekranlarına çıkıp CHP adına konuştuğu görüntüsü veren bazı gazetecilerin uzmanı olmadıkları bir konuda “Türkçe ibadet” konusunu gündeme getirmesi de tartışmanın büyümesine neden oldu.
Önemli konularda açıklamalarını geciktirmesiyle tanınan Diyanet İşleri Başkanlığı ise bu tartışmalara bir açıklamayla katıldı.
Gelen son dakika haberine göre; İBB‘nin Mevlana‘nın ölüm yıldönümünde düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Kur’an-ı Kerim tilavetinin Türkçe okunması üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı konuya ilişkin açıklamada bulundu. Açıklamada “Kur’an-ı Kerim’in meal ve tefsirlerini okumak gerekli olmakla birlikte okunan bu tercümelerin Kuran olarak isimlendirilmesi caiz olmadığı gibi mealin Kuran yerine okunması da doğru değildir.” denildi. Ayrıca ezanın Türkçe okunmasıyla ilgili de açıklama yapıldı. Ezanın asli halinin dışında herhangi bir dil ile okunacak çağrının, İslam alimleri ve dünya Müslümanları nezdinde ezan olarak itibarının olmadığının muhakkak olduğu belirtildi.
Charlie Hebdo’nun Türkiye’de ne işi var?
Tartışmanın bir “İslam düşmanlığı” boyutuna varmasına neden olan gelişme ise İzmir BB Başkanı Tunç Soyer’in 16-25 Aralık tarihleri arasında düzenlediği Uluslararası İzmir Mizah Festivaline Charlie Hebdo dergisinin karikatüristi Plantu’yu da davet etmesi oldu.
Sol görünümlü ama kuruduğu günden bu yana “öteki kültürlere” karşı faşist eğilimi temsil eden derginin İslam dünyasını hedef alan ve Avrupa’dakı aşırı sağcı-faşist taban tarafından desteklenen yapısının bir “sol parti” olduğunu ifade eden CHP ile nasıl bağlantılı olduğu da ayrı bir tartışma konusu oldu…
Charlie Hebdo’da yayınlaan Müslümanlara karşı yayınlanan karikatürlerden birini iyi-kötü yayınlanabilir bulduk, aşağıda görüyorsunuz….

Plantu, yalnız Müslümanlar’ın inancına karşı değil, aynı zamanda genel anlamda Türkiye karşıtı kimliğiyle de tanınıyor… Karikatürist özellikle PKK’ya verdiği destekle de tanınıyor, örneği aşağıdaki karikatürde görülebilir.
