“ORGANİZE AÇIKLAMALAR”SİYASETİ KARIŞTIRDI!..

Sedat Peker’in youtube üzerinden açıklama fırtınası sürüyor, açıklamalar, Mehmet Ağar ile Süleyman Soylu’yu sert tartışmanın içine çekti, kamuoyu tedirgin, siyaset bir gücün kontrollü kaos politikasının hedefine mi oturdu sorusu yükseliyor
Sedat Peker, kendisine yönelik operasyonlar sonrası çektiği videoların dördüncüsünde “Koruma polisimi sen vermedin mi Süleyman Soylu; temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı” diye konuştu. Peker konuşmasında, “Allah mısınız siz? Pelikancısı, Ağarcısı, Süleymancısı… Nedir ulan? Sarmışsınız Tayyip abinin çevresini, dünyayla bağlantısını kesmişsiniz. ‘Ülke böyle büyüyor ülke şöyle büyüyor’, insanlar intihar ediyor. Sen bakan değil misin? Onlarla ilgilensene. Senin görevin gazeteciye, parti başkanına, ona buna… Eşkiya mısın sen? Millet kuru soğana muhtaç oldu” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir açıklama yaparak, “Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği…” dedi ve “Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği müptezel operasyon elemanına sesleniyorum” ifadelerini kullandı.
Yayınladığı videoların ardından, İçişleri Bakanlığı’nın “İftira ve ithamları, güvenlik güçlerimiz ve devletimiz üzerine yeni bir organize suç faaliyeti olarak değerlendirilmektedir” açıklamasında bulunduğu Sedat Peker, “Her şeyi anlatacağım” dediği video serisinin dördüncü videosunu yayınladı.
Peker, çektiği videoda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında birtakım iddialarda bulunarak, “Süleyman Soylu, sen ‘Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar, tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim’ demedin mi; koruma polisimi sen vermedin mi? Temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya, bir gün önce robot hesaplardan tweetler hazırlandı!” dedi.
Sedat Peker, “Sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, temiz Süleyman, aslan Süleyman… Benimle ilgili bir tweet atmış ‘Pislik, mafya’ demiş. Ondan önce ‘Suç örgütü’ demişti. Bugün size temiz Süleyman’ı anlatacağım” sözlerinin ardından şu iddialarda bulundu:
“Bizim temiz Süleyman var, Sayın İçişleri Bakanımız. Bir arkadaş aradı dedi ki, “Süleyman Bey’in üzerine çok geliyorlar, bir şeyler söyleyecek, arkadaş kusura bakmasın.” Bizim temiz Süleyman bir tweet attı, “Suç örgütü liderini takipteyiz” tamam. Millet buna biraz daha saldırınca ertesi gün “Pislik, mafya lideri” dedi. Şimdi namusluca konuşacağız. İnsanın yalan söyleyip söylemediği her şeyinden belli oluyor. Ben zaten delilleriyle anlatacağım.
BERAT ALBAYRAK İDDİASI
Namus sahibiysen konuş ya, Berat Bey’e sen beni düşman etmedin mi? Akrabam Reşat Hacıfazlıoğlu, senin bütün organizasyonlarını yapan. Ya sen değil miydin DYP’nin başına ulaşmak için, seni kongrelere almıyorlardı, yanında kim var bakın, benim arkadaşlarım, akrabalarım. Onlar senin yanında değil miydi? Benim akrabam gelip “Reis’in kulağına bir şeyler geliyor, İstanbul’da sorunlar var” dediğinde, “İstanbul’u ben yönetmiyorum, Berat yönetiyor” dedin mi, demedin mi? “O yaptırıyor her şeyi” dedin mi demedin mi? “Sedat Peker’in akrabası, bir cenazedeyiz, telefon sinyalleri var, cenazede görüştük, sen demedin mi “Sedat Peker’e dosya hazırlıyorlar. Ben tehlikeli bir durum olursa haber vereceğim” demedin mi? Senin bu dünyada hep yıldızın parlak olacak.
Hadi Özışık, şerefli adam. Ben yurtdışına çıkmışım artık, sen diyorsun ya “İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri olduğunu tespit ettik.” Ben ne zaman çıktım, 1 buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın 5 ay. Sen demedin mi ona “Ben severim” diye.
O sana şöyle dedi, “bu Sedat Peker’le ilgili çok şey konuşuluyor, bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler.” Sen “Ben onu severim” demedin mi? Bu kadar kısa sürede ne değişti? Benim koruma polisimi sen vermedin mi? Sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de?
Bizi temiz Süleyman’ın istifa olayı var ya. Bir gün evvel robot hesaplardan tweetler hazırladı, o bir milyon 300 bin tweet var ya. Sen de biliyorsun, benim kardeşim gibi o çocukların hepsi, benim destek olduğun haber portalları da sana destek oldular.
Bir önceki videomda Barış Akademisyenleri ile ilgili, içlerinden “Biz bu yazıya teröre destek olmak amacıyla imza atmadık” diyen olursa onlardan özür dileyeceğim dedim. Kötü bir hayvanlık yaptık. O dostlardan özür dilerim.”
“Bazı arkadaşlar birkaç soru sormuşlardı. “Madem bunları biliyordun, neden daha önce anlatmadın?” diyorlar. Ben size Mesih olduğumu mu söyledim? Benim kendi meselem var. Kurtarıcılık gibi bir meselem yok. Bana diyorlar ki, “Pazarlık yapmak için bunları söylüyor.” Bence siz analistliği bırakın.”
“Silivri Emniyet müdürü temiz, genç bir arkadaş. Emniyet Müdürü arkadaşları onun neden intihar ettiğini biliyorlar, neden söylemiyorlar? Temiz Süleyman’a da soracağız bunu. Söylemediler çünkü söyleseler inanmayacaklardı, cezaevine atacaklardı, en iyi ihtimalle sürgüne yollayacaklardı. Demek şartlar uygun olmayabiliyor. Benim meselem şeref, namus meselesi.”
Bayrampaşa Cezaevi’nde sol görüşlülerin koğuşunda Küba Devrimi’nin liderlerinden Che Guevera’yı anlattığını belirtirken “Savaşçılar namuslu adam olurlar. O adamı öldürdüler, onsan sonra da adını yazdıkları tişörtlerden falan her sene 8-10 milyar dolar kazandılar. Kapitalizm işte böyle bir şey. Ulan çakma solcular sizin namusunuz nerede” diyen Peker, şöyle devam etti:”Ulan siz benim anama küfrettiniz. Akademisyenlerle ilgili söylediklerimin üstünü kapatıp altını verip, genç çocukları tahrik edip bana küfür ettirdiniz, kızlarıma küfür ettiniz. Ulan sahte olduğunu herkesin bildiği raporu yayınlayıp ‘eşcinsellikten askere gitmemiş’ dediniz. Ulan bedelli raporum orada. Çakmasınız oğlum siz, çakma. Ulan ben solcu babanın elinde büyüdüm. Annem cami hocasının kızı, radikal sünni, babam öyle değil. Ulan ben böyle bir evde büyüdüm. Babam orjinal solcuydu, ama çok okuyordu. Ben çocukken sol kitapların içinde büyüdüm. Solcuların roman serisi olan Pardayanlar var, ben onu okuduğumda 12 yaşındaydım.”
BAKAN SOYLU’DAN YANIT: MÜPTEZEL
Bu sözlerin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir açıklama yaparak, “Aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini bekliyordum. Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği…” dedi ve “Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği müptezel operasyon elemanına sesleniyorum” ifadelerini kullandı. Soylu, Peker’in iddialarına, “Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa Aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım” diyerek yanıt verdi.
Bakan Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, aylardır bu senaryonun bu noktaya geleceğini beklediğini öne sürdü.
Soylu, “Birilerinin elinde operasyon elemanı olan mafya pisliği, yıllarca bu ülkede tehdit ve şantajla pek çok insanın canını acıttı. Devlet ve millet gibi kutsal kavramların ardına sığınarak kan emici oldu, her türlü pisliğe bulaştı. Türkiye, tam da bunlar gibi pespayelerle mücadele ederek temizleniyor ve yükseliyor. Kullandığı uyuşturucunun beynini yok ettiği, müptezel operasyon elemanına sesleniyorum: İddianı, iftiranı, her şeyin açığa çıkması için yargıya taşıyorum. Ben adalete teslimim. Sen de operasyon faresi gibi kaçma, ülkene gel adalete teslim ol” dedi.
Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Elbette ki cesaret aldığın bir yerler vardır. Tüm iftira ve ithamlarına mal bulmuş mağribi gibi sarılan ve şereflice siyaset malzemesi haline getiren nasıl olsa Kemal Kılıçdaroğlu gibi ağabeyin var, nasıl olsa Meral Akşener gibi ablan var, nasıl olsa Ali Babacan gibi kardeşin var, nasıl olsa Ahmet Davutoğlu gibi hocan var, nasıl olsa Birgün gibi gazeten var, nasıl olsa Cumhuriyet gibi gazeten var, nasıl olsa Sözcü gibi yayın organın var, nasıl olsa FETÖ’nün sosyal medya ağı var, nasıl olsa HDPKK’nın tam desteği var, nasıl olsa bu tiyatroya günlerdir aval aval bakan, her şeye konuşup laf söyleyen; ama hala Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anlamayan, şimdi susan ödlekler var. Hükümetlerimiz ve partimiz terörden uyuşturucuya kadar pek çok suç kaynağında Cumhuriyet tarihimizin en başarılı sonuçlarını üretti. Ancak, başından itibaren en başarılı olduğu alan, mafyadan bu ülkeyi ve milleti kurtarmaktır. Onun için liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarım; mafya pisliklerine ve onların pis oyunlarına müsaade etmediği için.”
Peker’in iddialarına cevap veren Soylu şunları ifade etti:
“İddiana, iftirana gelince; senin gibi kalleşlerle ve müptezellerle yüzleşe yüzleşe Türkiye bu noktaya geldi. Üzerime düşeni alıyor ve yüzleşiyorum. İstanbul ve Bursa mahkemelerinde iki dosyan var. İstanbul’daki dosyanın başlangıcını bilmiyorum. Ancak dosyanın yeniden hareketlenmesi ve operasyona dönmesinde bizatihi katkım var. Bursa’daki dosya ise bir kişinin şahsıma şikayeti ile baştan sona benim takibim. Hayatının bir noktasında benimle temasın var ve bu ispatlanırsa aziz milletimizin gözü önünde idam dahil her türlü cezaya, aşağılanmaya razıyım. Bayram günü bu müptezellikle kendilerini meşgul ettiğim için aziz milletim beni bağışlasın. Çünkü beni tanıyanlar ve birlikte çalışanlar bilir ki mafyadan nefret ederim. 5 yıla yakın İçişleri Bakanlığı dönemimde mesai arkadaşlarıma bu konuda hangi talimatları verdiğim, nasıl tavizsiz olduğum, yerel, bölgesel ve ulusal yüzlerce çetenin çökertilmesi sonucu ile açıktır. Allah’a hamdolsun mafyaya hayat hakkı tanımadık. Böyle bir ihmali, devletime ve milletime ihanet sayarım. Bedeli ne olursa olsun terörle uyuşturucu ile organize suç çeteleri ile ve tüm suç unsurları ile mücadelemiz kökünü kazıyana kadar devam edecektir.”
AĞAR’A İLK YANIT: ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
Bakan Soylu, Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk’e açıklamalarda bulunan eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar‘a da ilk kez yanıt verdi. Soylu, “not” ifadesiyle paylaştığı bölümde şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreçte “belki dil sürçmesidir” diye hala tekzibini beklediğim cümle. Biz olmasa idik oraya mafya çökecekti cümlesidir. İnşallah saygısız gazetecinin çarpıtmasıdır. Benim devletim Libya’ya ve Karabağ’a çökülmesine fırsat vermedi. Kıytırık bir marinaya mafya bozuntularının çökmesine fırsat vermez. Türkiye eski Türkiye değil.”

AĞAR’DAN CEVAP GELDİ
Bakan Soylu’nun tepki gösterdiği Mehmet Ağar “Biz olmasak Marina’ya mafya çökerdi” sözü için geri adım attı. Sözcü TV yayınına katılan Ağar’ın mesajı şöyle:
“Bütün eleştirilere hak veriyorum. Olayın kızgınlığından bir sürçi lisan söz konusu. Emniyet mensupları çok değerli arkadaşlarımız. Bizim zamanımızda da çok daha düşük rütbelerde çok başarılı görevleriş yapıyorlardı.
Bugün Türkiye’de organize suç örgütlerine göz asçtırmıyorlar. Benim bu tabiri kullanmam fevkalede yanlıştır.
Bütün meslektaşlarımı incittiğimi düşünüyorum bundan dolayı kalbi olarak özür diliyorum.
Özellikle sayın içişleri bakanı gerçekten çok takdirle kendisini takip ediyorum. Fevkalede başarılı bir görev sürecini devam ettiriyor.
Saygı beyi de aradım. Bir haber namusu olan bir gazeteci, bu konuyu da uygun şekilde aktardı. Buradaki kusur da benim. Bütün meslektaşlarımdan özür diliyorum.”
Peker çektiği videolarda Ağar’a yönelik bir dizi iddiayı gündeme getirmiş ve Bodrum Yalıkavak’ta yer alan marinaya ‘çökmek’le suçlamıştı.
Ağar’ın ise iddialara cevap verirken kullandığı “Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır” ifadeleri tartışma yaratmıştı.
CHP’DEN SERT TEPKİ
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Peker’e karşı Soylu’nun paylaştığı mesajda CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı hedef almasına sosyal medya hesabı üzerinden tepki gösterdi.
Özkoç, Soylu’nun açıklamasını alıntılayarak şu mesajı paylaştı:
“Senin muhatabın yarattığın mafyalardır. Şimdi onlarla savaşıyorsun. Siyasetin saygın isimlerinden bahsederken ağzını yıka. Sen Genel Başkanı olduğun partiyi bırakıp, makam uğruna başkalarına biat ettin. Bir kere devletinin yanında ol, makamı bırak, çık topluma gerçekleri açıkla!
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Peker’e cevap veren Soylu’nun açıklamamasını paylaştı. Kalın’ın mesajı şöyle:
”İçişleri bakanımız Süleyman Soylu meseleyi açıkça ortaya koyarken muhalefetin küçük siyasi hesaplarla ve mafyatik bir şahsın hezeyanlarından medet umarak iftira ve tezviratta bulunması muhalefet adına ne hazin bir durumdur. Umarım bu yaptıklarından hicap duyarlar.”
AKP’DEN AÇIKLAMA GELDİ
Tartışmaya katılan AKP sözcüsü Ömer Çelik’in ise muhalafete yüklendi. Çelik’in açıklaması ise şöyle:
“İllegal/mafyatik kişiliklerin tezviratlarını esas kabul ederek İçişleri Bakanımıza, Bakanlarımıza, Kabinemize, Ak Partimize ve siyaset arkadaşlarımıza saldıran muhalefet siyasetçileri sadece kendilerine kişiliksiz notlar veriyorlar. Suç örgütü mensubu şahısların hezeyanlarının peşine düşerek siyaset arkadaşlarımızı hedef alanlar aslında kendi referanslarının suç örgütü mensupları olduğunu itiraf etmekten başka birşey yapmıyorlar. Muhalefetin siyasi demeç verirken kendisini suç örgütü mensubu bir şahsın ifadelerinden beslenmek zorunda hissetmesi, siyasetin en temel ilkesinden ahlaki bir sapmadır. Terör örgütü üyelerinin iddialarının bir suç örgütü üyesi tarafından dillendirildikten sonra siyaset gündemine taşınması, bir siyasi aracılık örneğidir ve nasıl bir kurgunun ürünü olduğu milletimizin ferasetinden kaçmamaktadır. Elinde belge bilgi olan hemen mahkemeye gitsin. Elindeki malzeme sadece illegal/mafyatik tiplerin tezviratları olanlar, bunları kullanarak siyaset yapmıyorlar, sadece kendilerini kullandırıyorlar. İllegal odakların sözlerini esas alarak arkadaşlarımıza siyasi saldırıda bulunanlar, illegal odakların iftiralarını referans kabul ettiklerini beyan etmiş oluyorlar. Siyasetçinin bu hale düşmesi vahimdir. Bu şekilde davrananların yarın öbür gün kendileri hakkında illegal/suç örgütü mensubu kişiliklerin söyleyeceği herşeyin doğru kabul edileceği bir ortama imza attıkları açıktır. Rakibine gayrı meşru odakların iftiralarıyla saldıranlar, gayrı meşru odakların kendileri hakkında söyleyeceği herşeyi şimdiden doğru kabul etmiştir. Bu siyaset tarzı utanılması gereken bir siyaset tarzıdır. İçişleri Bakanımızı, kabinemizi ve partimizi bir suç örgütü üyesinin laflarıyla hedef alanları şiddetle kınıyoruz. Suç örgütü üyelerini siyaset ve muhalefet yapmanın referansı kabul edenleri kınıyoruz.”
OLAY NASIL BAŞLADI
Türkiye, 90’lı yıllarda yaşadığı devlet-organize suç örgütleri ilişkisinden kaynaklanan “kirli bir dünyanın perde arkası ilişkilerini” gözler önüne seren açıklamaların benzerini günümüzde yaşıyor. 90’lı yıllarda bu tür gelişmelerin ana kahramanı, o dönemde yurtdışında kaçak olarak yaşadığı tespit edilen Alaattin Çakıcı’ydı.
Çakıcı o dönem, önde gelen TV haber merkezlerine önce ses kasetlerini gönderir, devamında canlı bağlantılar ile skandal gelişmelerin perde arkasını aktarırdı, Türkiye, pek çok yolsuzluk ilişkisine, o dönem, organize suç önde gelen isimlerinin TV’ler üzerinden gerçekleştirdikleri tartışmalar sayesinde ulaşmıştı.

Alaattin Çakıcı ve Mehmet Ağar son olarak emekli generallerden Engin Alan ve Korkut Eken ile birlikte Bodrum Yalıkavak Marina’da birlikte görüntülenmişlerdi…
Günümüzde yaşanılanlar, Alaattin Çakıcı’nın yerini, Sedat Peker’in aldığını işaret ediyor. Sedat Peker de, yurtdışında ve kaçak kimliklerle yaşamını sürdürüyor, günümüzün değişen medya anlayışında ise, artık onun haber merkezlerinin genel yayın yönetmenlerine ihtiyacı yok. .. Kendisinin ifadesiyle bir tripod ve bir de kamera ile yaptığı videolarını youtube üzerinden yayınlıyor. REİS SEDAT PEKER başlıklı youtube kanalından bugüne kadar yayınladığı ilk video 1 milyon, ikinci video ise 1.6 milyon izleyici aldı, kanalın abone sayısı ise 98 bine çok kısa bir zaman diliminde ulaştı.
Sedat Peker, bu videolarında esas olarak Mehmet Ağar ve çevresindeki isimler ile AK Parti bünyesinde olduğu belirtilen Pelikancılar isimli bir grupla uğraşıyor.
GAZETECİNİN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ İDDİALAR SES GETİRDİ…

Kazakistan uyruklu Yelda Kaharman, Erzincan’ın yerel TV kanalı Kanal 23’te programcı olarak görev yapıyordu. “Maksat Gezmek” programının sevilen sunucusu olarak tanınıyordu.
Kaharman ile ilgili ilk haber, esas olarak, 12.Eylül 2020’de CUMHURİYET gazetesinde yer aldı, Kübrar Köklü’nün imzasını taşıyan haberde Yeldana Kaharman’ın (21) 28 Mart 2019 günü eski İçişleri Bakanı ve Emniyet eski Genel Müdürlerinden Mehmet Ağar’ın oğlu AKP Elazığ Milletvekili Tolga Ağar’la evinde röportaj yaptıktan bir gün sonra ölü bulunduğu iddia ediliyordu.
Habere göre göre; İntihar olarak kayıtlara geçen olaydan bir yıl sonra konuşan eski erkek arkadaşı E.D., “Hayat doluydu. Kesinlikle intihar etmedi. Kaharman’ın ölümüne ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmedi” dedi.
Kaharman’ın arkadaşı C. B. de haberde, ölümünden sonra gittiği evinde bir not bulduğunu belirterek şüphelerini şöyle anlattı: “Yeldana’nın el yazısıyla yazılmış bir kâğıt buldum. Ancak Rusça yazıyordu. Bir arkadaşım yazılanları Türkçeye çevirdi. Ve kâğıtta Yeldana’nın, önündeki 10 yılda yapmak istediklerini planladığını öğrendim. Bu planı yapan bir insan nasıl intihar edebilir? Onu bir buçuk yıldır tanıyordum. Hayat doluydu. Ölmeden bir gün önce görüşmüştük. Buluştuğumuzda bacağındaki morluklar dikkatimi çekti ve kendisine sordum. O da bana ‘Masaya çarptım’ demişti. Ancak sonradan Adli Tıp Raporu’nda morluklarla ilgili en ufak bir şey yoktu. Morlukları görmemiş olmazlar.”
SEDAT PEKER YELDA KAHARMAN İDDİALARINI ISITTI…
Sedat Peker’in 2’nci videosunun hem kamuoyunda tartışmayı alevlendirmesinin hem de izlenme rekoru kırmasının nedeni, bu iddiaları yeniden gündeme getirmesiydi.
Peker, “Şahsıma yapılan kanunsuzlukların taşeronu Mehmet Ağar ve Pelikancılardır” başlıklı videoda “Bir tane kızcağız var Kırgız veya Kazak uyruklu. Bir gün evvel jandarmaya gidiyor, ‘Tolga Ağar bana taciz yaptı’. Tecavüz, kibarlaştırmaya gerek yok. Kıza tecavüz ediyor. Kız şikayet ediyor. Daha sonra helikopterle gelip babası (Mehmet Ağar) bu kızı aldırıyor. Kız ertesi günü ölü bulunuyor… Kimse ağzını açmıyor. E derin devletin başı. Adam ne isterse o oluyor. Şimdi daha da kazmıştır, daha da derin olmuştur… 18 yaşında kız çocuğu, kimi kimsesi yok, burada öğrenci, öldü gitti, arayan yok soran yok. Allah var. Sormaz mı hesabını…” iddialarında bulunmuştu.
İDDİAYA YALANLAMALAR GELDİ

Günümüzde AK Parti Elazığ milletvekili olan Tolga Ağar’dan bu iddialara yanıt gecikmedi. Ağar, açıklamasının konuyla ilgili bölümünde şöyle dedi:
“Uzun süredir yurtdışında kaçak yaşadığı anlaşılan suç örgütü mensubu S.P isimli kişi tarafından şahsıma yönelik iftiraları reddediyorum.
Hangi karanlık hesaplar için bu şeref ve itibar suikastına giriştiğinin açığa çıkması için hukuki işlemleri başlatacağım.
Şaibe yaratarak, ima yoluyla beni suçlamaya çalıştığı adı geçen gazeteciyi tanımam. Konu adli makamlarca soruşturulmuş ve hukuki süreç tamamlanmıştır. Konunun şahsımla uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır.
Buradaki kurnazlık, siyasi husumet içerisinde olunan çevrelerin iftirasına destek vereceği ümididir. Daha düne kadar kendisine hakaret ederek itibarsız şahıs muamelesi yapanların, amaç siyasete malzeme olarak kullanma olunca, konu ile ilgili hiçbir araştırma soruşturma lüzumu görmeksizin, hevesle üzerine atlamalarını derin bir üzüntü ile karşılıyorum.“
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI da Peker’in iddialarını yalanlarken, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Suç örgütü lideri ve halen yurt dışında kaçak olarak bulunan S.P. isimli şahsın sosyal medya hesaplarından 6 Mayıs 2021 günü yayımlanan videolar ile bazı internet sitelerinde; Yeldana Kahraman isimli Kırgız ya da Kazak Uyruklu bir kadının jandarmaya giderek Tolga Ağar’ı şikayet ettiği, daha sonra kadının helikopterle aldırıldığı, ertesi gün ise ölü bulunduğu’ şeklinde haberler yer almıştır. Yeldana Kahraman isimli kadının, jandarmaya herhangi bir müracaatının kesinlikle söz konusu olmadığı gibi helikopterle aldırılması iddiası da tamamen gerçek dışıdır.”
ELAZIĞ CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI da bu konuda bir açıklama yaptı:
“Kazakistan uyruklu Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili paylaşımlar üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla basın açıklaması yapılması ihtiyacı hasıl olmuştur. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında yapılan olay yeri incelemesi, ölü muayene ve otopsi işlemi ve dinlenen tanık beyanları sonucunda müteveffa Yeldana Kaharman’ın asıya bağlı gelişen asfiksi sebebiyle vefat ettiği, müteveffayı intihara azmettiren, teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren veya intiharına herhangi bir şekilde yardım eden kimsenin bulunmadığı tespit edilerek 16/10/2019 tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar verildiği anlaşılmıştır.
AKŞENER PEKER AÇIKLAMALARINI YORUMLADI…

Karar TV’de canlı yayına katılan İYİ Parti lideri Akşener, Sedat Peker‘in Mehmet Ağar ve oğlu Tolga Ağar’la ilgili iddiaları hakkında çok sert konuştu.
Peker’in iddialarını ilk değerlendiren lider olan Akşener, “Yalnız çok vahim. Rezalet. Bu iç içe geçmişlik, hele kokain meselesi. Bir devletin derini, sığı olmaz. Bir devlet, devlettir; kanundur, hukuktur, demokrasidir, kurumdur ve kurallardır.” tepkisini gösterdi.
“HERKES GİBİ BEN DE İZLEDİM”
Akşener’in ifadelerinin tamamı şöyle:
“Çok vahim. Herkes gibi ben de izledim. İkisini de izledim ama hayır bu rezalet. Bu iç içe geçmişlik. Hele o kokain meselesi. Yani birbirlerine insanların kavgalarının arka planını anlıyorsunuz, korkunç. Bir devletin derini, sığı olmaz be kardeşim. Bir devlet devlettir; kanundur, hukuktur, demokrasidir, kurumdur ve kurallardır.”
MERAL AKŞENER’İN PEKER İLE İLGİLİ YORUMU İÇİN:
BAKAN SOYLU’DAN DA AÇIKLAMALAR GELDİ
Sedat Peker’in suçlamalarının ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan da açıklama geldi. Soylu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi.

Twitter hesabından paylaşım yapan Soylu tam metin olarak şunları söyledi:

KILIÇDAROĞLU SOYLU’YU ELEŞTİRMİŞTİ
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Sedat Peker’in eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ve oğlu AKP Milletvekili Tolga Ağar üzerinden iktidara yönelik iddialarıyla ilgili şunları söylemişti:
“Devleti yönetememe. Bazı çevrelere teslim olma. Değişik mafya örgütleri var Türkiye’de, bunlar zaman zaman bir araya geliyorlar, zaman zaman da çatışma içindeler. Sedat Peker, yurt dışına giderken bunlar ne kadar suçlu olup olmadığını bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Pasaport verildi mi? Verildi. Gönderildi mi? Gönderildi.