YOKSA… S-400 BİR “CAMBAZA BAK” KONUSU MU?

Washington Büyükelçisi Murat Mercan’ın FETÖ bağlantılı Türkiye’ye gelemeyen iş adamı Dr.Yalçın Araslı ile evinde görüşüp, fotoğraflarının sosyal medyada yayınlanmasına izin vermesi, Erdoğan-Biden zirvesinin ana konusunun “MALİ KONULAR” olduğu izlenimi oluşturdu…
Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) yeni Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın Brüksel’deki NATO Zirvesi kapsamında 14 Haziran 2021 Pazartesi günü gerçekleştirecekleri ilk yüz yüze görüşmeye kilitlendi.
Türk ve Amerikan teknik heyetleri haftalardır bu zirve için zemin oluşturacak konuları tartışıp bir karara bağlamaya çalışıyorlar. Washington ve Ankara’dan akan bilgiler, Biden-Erdoğan buluşmasının iki konuda kilitlendiği yönünde: 1- Amerikan tarafı, Rus hava savunma sistemi S-400’lerin Türkiye toprakları dışına çıkarılması formülü dışında bir formüle yanaşmıyor, 2- Türkiye, ABD’nin Suriye-Irak’ta PKK/YPG ile ittifak ilişkisini sonlandırmadan ilişkilerin eski duruma gelmeyeceğini söylüyor.
Diplomatik kaynaklar, tarafların bu iki konuda taviz vermesinin çok zor olduğunda birleşiyorlar. Türkiye S-400’lerde Amerikan formülünü benimserse, Erdoğan “yenilmiş lider” olarak adlandırılacak ve gelişmenin Türk iç siyasetine kadar uzanan bir sonucu olacak. Amerika ise, PKK-YPG ilişkisini sonlandırdığı taktirde Rusya’nın İran’la birlikte kazanacağına ve İsrail’in güvenliğinin de tehlikeye düşeceğine inanıyor.
TÜRKİYE-ABD ARASINDAKİ MALİ MESELELER VE BİR ZİYARET…
Türk-Amerikan ilişkisini zorlayan mali sorunlar da bulunuyor: 1- 17/25 Aralık Sivil Darbe Girişimi’nin çıkış noktası olan HALKBANK konusu özellikle Ankara için yüksek risk oluşturuyor. Amerikan yargısının, Türkiye’nin İran’a dönük yaptırımları HALKBANK üzerinden gerçekleştirilen işlemler ile deldiğini belirlemesi halinde yüksek bir tazminat cezasının gelmesinden endişe ediliyor. 2- Türkiye’nin S-400 alması nedeniyle Amerikan Kongresi’nin “Hasım Devletler ile Ticari İşbirliğine Yaptırım” CAATSA uygulaması…
Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’ne, Tokyo’dan yeni ataman Murat Mercan’ın yaptığı bir ziyaret, bu iki maddeye ek olarak Amerikan maliyesinin peşine düştüğü 132 milyon Dolar’lık bir kaçak paranın da Brüksel’de dile getirilebileceğinin işaretini verdi.
Mercan, FETÖ bağlantıları nedeniyle Türkiye’ye ayak basamayan mühendis ve işadamı Dr. Yalçın Ayaslı’yı evinde ziyaret etti ve bu ziyarette çekilen fotoğrafların da sanki bir işaret fişeği gibi sosyal medyada yayınlanmasına izin verdi.
GÜÇLÜ FETÖ BAĞLANTILARI İLE SUÇLANAN DR. YALÇIN AYASLI, SON HAFTALARDA SEDAT PEKER’İN VİDEOLARI NEDENİYLE GÜNDEME GELEN BORAJET’İN SAHİBİYDİ VE SEZGİN BARAN KORKMAZ’A KARŞI ŞİRKETİNİ GASP ETTİĞİ GEREKÇESİYLE DAVALARI OLAN BİR PORTRE…
15 Temmuz 2016 darbe saldırısına kadar Türk medyasında “dünyanın en zengin 100 insanı listesine 90’ncı sıradan giren Türk”, “ODTÜ mezunu deha savunma sanayinde büyük adımlar atıyor”, “Ayaslı Araştırma Merkezi teknolojide dev birikim yaratıyor” başlıklarıyla tanıtılan Dr. Ayaslı’nın darbe girişiminden 2 ay sonra ise FETÖ BAĞLANTILARI ile anıldığı dikkat çekti…
Bu gelişmeler sonrasında Borajet’i, Sezgin Baran Korkmaz (SBK) isimli işadamına zorla satmak zorunda kaldığını belirten Dr.Ayaslı şöyle diyordu:
“2016’da yapılan asılsız karalama yazıları ile durum değişti. Borajet’i benim sahipliğimde devam ettirmek imkânsız hale geldi, ben de bila bedel devretmek durumunda kaldım. Medyada beni ve Borajet’i FETÖ ile ilişkilendirmek, maksatlı olarak ve büyük bir gayretle yapılan adımı ve şirketimi karalama projesinin bir parçasıdır. Projenin 2016’da yapılan ilk ayağında Borajet’in piyasa değeri düşürülmüş, şirket bila bedel ele geçirilmiş. Aralık ayı sonunda Borajet’i, ekonomik zorluklar içindeki şirketleri satın alma ve yönetmede uzman bir girişimci olarak tarafıma tanıtılan Sezgin Baran Korkmaz’ın sahibi olduğu SBK Holding bünyesindeki Bugaraj isimli şirkete hiçbir devir bedeli almaksızın ve hatta banka borçlarının tamamını ödemeyi üstlenerek devrettim. Ancak şirketi devrettikten sonra SBK Holding’in ABD’de haklarında muhtelif suçlardan dolayı yasal takipler bulunan bir grup tarafından finanse edildiğini öğrendim.”
Dr.Ayaslı’nın sözünü ettiği grup, Hıristiyanlığın özel bir kolunu oluşturan Mormon’ların yaşadığı UTAH Eyaletinde süren bir vergi kaçakçılığı davasıyla ilgili… Bu bilgileri Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu şöyle aktarıyordu:
“Özetlersek, ABD’de “Kingston Kardeşler” olarak bilinen Jacop Ortell Kingston, Isaiah Kingston, Rachel Kingston, Sally Kingston’un yargılandığı dava, Türkiye ile ilişkilendiriliyor. Suçlarını itiraf eden ve mahkûm olan Kingston kardeşler, ABD hazinesini dolandırarak 500 milyon doları ülke dışına çıkarmıştı. ABD makamları, bu paranın en az 132 milyon dolarının Türkiye’ye gönderildiğini düşünüyor. Gerçekten de Kingston kardeşler, Türkiye’de kurdukları şirket aracılığıyla, Türkiye’ye para taşıdı. İşte SBK de Türkiye’deki mahkemeler tarafından bu parayı kullanmakla suçlanıyor.”
İddialar, Amerikan maliyesi ve adaletinin Türkiye’ye kaçırıldığı ifade edilen 132 milyon Dolar’ın peşinde olduğu yönünde… Sezgin Baran Korkmaz’ın Türkiye’nin dışına çıkışında yaşanılanlardan duyulan rahatsızlık Türk tarafına bildirilmiş, Türkiye ise, bu şahsın geride bıraktıklarından sağlanacak 132 milyon Dolar’ı Amerikan mahkemelerinin kara para aklama duruşmaları sonlanmadan bu ülkeye transfer edemeyecek durumda…
Murat Mercan’ın Dr. Ayaslı ziyareti sonrasında kaynaklar gelişmeyi şöyle ifade ediyor: