“Sisi, Erdoğan’ı kullanarak güç biriktiriyor…”

Mısır’daki askeri yönetimin son dönemde Türkiye’ye dönük inişli-çıkışlı politikasının perde arkasında İsrail+BAE+Yunanistan nezdinde kıymetini artırma manevrası olduğu belirtiliyor.
Mısır’daki askeri yönetimin Doğu Akdeniz’de doğal gaz ve petrol arama alanlarını belirleyen haritayı Türkiye-Libya deniz sınırları anlaşmasındaki koordinatlarına saygı içinde çizmesi, Doğu Akdeniz’de en çok tartışılan konuların başında geliyor. Çünkü, haritanın bu şekilde çıkmasıyla Mısır’ın Türkiye’ye karşı yeni bir açılım politikası geliştirdiği yönündeki iddialar yükseldi, hatta Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’dan Kahire’ye dönük yumuşak mesajlar geldi.
Ortadoğu’yu yakından izleyen uzmanlar, özellikle Joe Biden yönetiminin iş başı yapmasıyla demokrasi ve insan hakları konularında sıkışan askeri diktatör Abdüllfettah el-Sisi’nin Türkiye’yi kullanarak manevra alanını genişletmeye çalıştığını belirtiyorlar.
Son olarak Libya’daki politikasını Türkiye çizgisine yaklaştıran, Trablus harekatından yenilgiyle çıkan isyancı general Hafter’i bir kenara çekerek, 2014’ten bu yana ilk kez doğrudan Trablus yönetimiyle temas kuran Sisi’nin en büyük korkusunun şu andaki müttefikleri tarafından ortada bırakılmak olduğu da kaydediliyor.
Kahire’nin kaygısı şu gelişmelerden sonra ortaya çıktı:
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Türkiye’nin en yakın müttefiki Katar’la ilişkilerini normalleştirme kararı alırken Mısır’ı bilgilendirmediler, esas olarak bilgilendirme, Kahire’ye giden bir Katar heyeti tarafından yapıldı.
a. Körfez ülkeleri arasındaki yeniden iyi ilişkiler sürecinde Türkiye’nin Umman ve Kuveyt ile ilişkilerini geliştirmesi Kahire’nin yakın takibine alındı.
b. Mısır, her ne kadar Yunanistan ile kararlı bir ittifak sürdürse de, İsrail’in Doğu Akdeniz doğalgazın Avrupa pazarına taşıyacak kısa ve maliyeti düşük bir boru hattı projesi nedeniyle Türkiye ile iplerini koparmamaya çalıştığını da izliyor.

c. BAE’nin İsrail ile normalleşmesi, bu ülke ile daha önceden ilişki kurmuş iki Arap ülkesinin bölgesel/küresel stratejisinde beklenmedik sonuç doğurdu ve Ürdün ile Mısır’ın İsrail ile küresel siyonist lobi nezdinde önem kaybetmesine neden oldu.
d. Yunanistan ile kararlı bir ittifak yürüten İsrail’in Doğu Akdeniz doğalgazını kısa ve ucuz maliyetli bir boru hattıyla Avrupa pazarına sürmek için Türkiye ile ilişkilerini koparmadığını izliyor.
SİSİ’NİN TÜRKİYE İLE ANLAŞMAYA NİYETİ YOK…
Mısır diktatörünün “İhvancı” gördüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın gelecekte anlaşmaya hazır olmadığını bölgenin tüm aktörleri biliyor.
Mısır’ın El Vatan gazetesinden Sisi’ye yakın gazeteci Ahmed El Katib’in Facebook sayfasında yer verdiği, Kahire’nin, Ankara ile müzakerelere başlamak adına öne sürdüğünü on şart aslında bu düşünceyi doğrular nitelikte, çünkü Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin aşağıdaki 10 şartı kabul etmeyeceğini önce askeri diktatörün bildiği bir gerçek…
1) Uluslararası hukuk dikkate alınmadan iki taraf arasında deniz sınırı çizilemez. Türkiye, uluslararası deniz hukukuna uyacağını taahhüt etmeli.
2) Kahire, Türk tarafının genel çerçeveye uygunluğundan emin olana dek siyasi iletişim olmayacak ve sürdürülen iletişim yalnızca güvenlik seviyesinde kalacak.
3) Doğu Akdeniz’de, Avrupalı müttefiklerle ve özellikle Rum ve Kıbrıslı taraflarla imzalanacak kapsamlı bir anlaşma dışında bir Mısır-Türkiye anlaşması olmayacak.
4) Türkiye, Libya’daki siyasi ve askeri varlığına son verecek, Libya topraklarını terk edecek ve ülkeye getirdiği paralı askerleri geri çekme sözü verecek.
5) Türk askerlerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi için bir takvim oluşturulacak ve Irak hükümeti ile, Türkiye’nin Irak topraklarına asla müdahale etmeyeceğini garanti altına alan bağlayıcı bir anlaşma imzalanacak.
6) Müzakereler Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de kapsayacak. Türkiye, son yıllarda Körfez ülkelerine karşı işlediği suçlardan dolayı özür dileyecek. Dahası Ankara, Arap devletlerinin içişlerine karışmayacağına ve Arap ulusal güvenliğinin sınırlarına uyacağına dair de söz verecek.
7) Başta Mısır olmak üzere Körfez ülkelerine karşı faaliyet yürüten Müslüman Kardeşlere ait tüm medya kuruluşlarının yayınları durdurulacak. Türkiye, Müslüman Kardeşlerin (İhvan),topraklarında herhangi bir siyasi faaliyet yürütmesini yasaklayacak.
8) Interpol’ün, örgüt üyelerine yönelik Türkiye topraklarında yürüttüğü soruşturmalarda kolaylık sağlanacak.
(Ahmet Katib’in notu: Kahire, onların iadesini talep etme niyetinde değilken, Ankara, sürece katkı adına onları toplu halde Mısır’a teslim etmeyi teklif etti.)
9) Mısır güvenlik yetkilileri, Türk hükümetinin davranışlarını izleyecek ve önümüzdeki dönemde işbu koşullara ne ölçüde uyduğunu kontrol edecek ve herhangi bir iletişime girmeden önce, Dışişleri Bakanlığı tarafından Mısır siyasi liderliğine bununla ilgili bir rapor sunulacak.
10) Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs, yukarıda belirtilen koşullar üzerinde anlaşmadan ve Akdeniz’deki deniz sınırlarını belirlemeden Türkiye Doğu Akdeniz Forumu’na katılmaya davet edilmeyecek.
BAKIN BEN ÖNEMLİYİM MANEVRALARI
Mısır diktatörü, son yayınladığı ve Türkiye’nin hassasiyetlerini kollayan harita sonrasında istediğine ulaşacağını anladı: ÖNEMSENMEK…
Haritanın yayınlanmasından hemen sonra Yunanistan’ın yaşadığı panik hali Yunan Dışişleri Bakanı Dendias’ın apar-topar Kahire’ye gitmesi, arzi edilen sonuçtu.
Sisi, Türkiye’ye yumuşama işareti vermedi, aksine bölgedeki müttefiklerine, eğer beni dışlar ve önemsemezseniz Erdoğan ile yakınlaşırım mesajı iletti. Bu, aslında DİPLOMATİK ŞANTAJ’dı…
Son gelişmeler, Mısır’daki askeri rejimin, Türkiye’yi kullanarak, İsrail-Yunanistan ve BAE’nin kendisini dışlamasını, ve Türkiye karşıtı kurulmuş bu ittifakta bir fire olması halinde kendisinin daha da ileri bir adım atabileceğini göstermeye çalıştığını ortaya koydu.