Haber-Analiz

F-16 SATIŞI DA OLMAZSA, “EKSEN DEĞİŞİKLİĞİ” KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR…

F-16 SATIŞI DA OLMAZSA, “EKSEN DEĞİŞİKLİĞİ” KAÇINILMAZ GÖRÜNÜYOR…
  • YayınlandıMart 13, 2022

Gelişmeler ABD yönetiminin, Birinci Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı’nın iki zırhlı savaş gemisine el koyan İngiltere’nin yolunda ilerlediğini gösteriyor. Eğer Kongre’deki etnik lobilerin bahanesiyle F-16 satışı da gerçekleşmezse, Türkiye’nin önünde tek seçenek kalıyor: YENİ SAVUNMA İTTİFAKLARI…

Takvimlerin, 24.Temmuz.2019’u gösterdiği öğleden sonra saatlerinde Beyazsaray’da, Başkan’ın ünlü “Oval Ofisi”nde hayli kalabalık bir toplantı gerçekleşiyordu.

Dönemin Amerikan Başkanı Donald Trump, Amerikan siyasetinin ünlü ve özellikle dış politika konusunda uzman önemli isimlerini Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini almasına misilleme olarak ne yapılacağını konuşmak üzere çağırmıştı.

Lindsey Graham, Ted Cruz, Mitch McConnell, Rand Paul, Marco Rubio ve Tedd Young ile gerçekleşen toplantı sonrasında Trump Türkiye’ye dönük yaptırımları, özellikle de Ankara’nın kurucusu ortağı olduğu F-35 5’nci nesil savaş uçağı üretim konsorsiyumundan çıkarılacağına ilişkin kararlarını açıklıyordu.

Aslında, Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarından edinmemesi kararı, S-400’le bağlı kalmaksızın, 2010 yılından itibaren işlenen ve özellikle Amerikan Kongresi’ndeki İsrail lobisinin sistemli olarak savunduğu bir karardı. Kararın uygulanması için S-400 alımının bahane edildiğini Washington’daki herkes biliyordu.

Washington’daki neo-con/Siyonist lobinin tetikçilerinden, FETÖ’nün, Morton Abramowitz, Eric Edelman, Graham Fuller, John Hannah gibi yakın Amerikalı dostlarından Michael Rubin, 1.Haziran.2010 günü, henüz Mavi Marmara Katliamı’nın şaşkınlığı sürerken yazdığı “Türkiye: Müttefiklikten düşmanlığa” başlıklı yazıda şöyle diyordu:

“Önümüzde zor kararlar uzanıyor. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye, ABD silah sistemlerine , taktiklerine ve istihbaratına ulaşabiliyor. Buna izin vermek, Hamas, Sudan ve İran’a izin vermekten farklı değildir.  Başkan Obama, İran’ın bölgedeki bir numaralı savunucusu Türkiye’ye planladığı gibi, 2014 yılında F-35’leri teslim etmeyi düşünüyor mu? Hatta Türkiye NATO’da kalmalı mı?”

Türkiye, son 11 yılını, bu tür bir küresel saldırı ortamına yaşadı, göstergeler, yaşamayı sürdüreceğini de işaret ediyor.

  • HİNDİSTAN KONUSUNDAKİ GİRİŞİM, İŞİN GERÇEĞİNİ GÖSTERDİ…
Hindistan’ın İslam düşmanlığı ile tanına aşırı Hindu milliyetçisi Başbakanı Modi ile Amerikan Başkanı Biden artık, Çin’e karşı kurulan dörtlü Asya ittifakının ortakları…

2019 yılındaki Oval Ofis toplantısında yer alan iki senatör, Ted Cruz ve Todd Young’un, bir başka Amerikan Kongre üyesi Roger Marshall ile birlikte sundukları yeni kanun tasarısı dikkat çekicidir: Amerikan Müttefiklik Kanunu olarak özetlenebilecek kanan tasarısı teklifi, Hindistan’ın, Rusya’dan S-400 alması nedeniyle yaşayacağı CAATSA yaptırımlarından muaf tutulmasını hedefliyor!..

2019’da Türkiye’ye yaptırımların uygulanmasını ve hatta 1.4 milyar Dolar peşin yatırmış olmasına karşın F-35 programından çıkarılmasını destekleyen Cruz ve Young, S-400 alımında kararlılık gösteren Hindistan’ı kurtarma telaşı içindeler.

İki Amerikalı politikacının ortak özelliklerinin Amerikan Kongresi’ndeki İSRAİL LOBİSİ’nin en kararlı üyeleri olması, bu manevralarının anlamını göstermesi bakımından önemliydi.


İsrail ile Hindistan arasında Türkiye-Pakistan ittifakına karşı oluşturulan stratejik ittifak İsrail eski Başbakanı Netanyahu ile Hindli mevkidaşı Modi arasında kurulan dostlukla başladı, devam ediy

Amerikan Kongresi’ndeki Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerinin hangi lobilerden ne kadar seçim kampanyası mali desteği aldığını düzenli olarak takip etmesiyle tanınan www.opensecret.org ‘a göre, Cruz ve Young, İsrail yapnılıs sivil toplum kuruluşlarından yüklü yardım alan ve Kongre’deki İsrail lobisinin çalışkan üyeleri olan isimler…

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerinin bütün stratejisini Ortadoğu’nun “hava süper gücü” olmaya dayandırmış İsrail’in bu yöndeki çabalarını baltaladığı gerçeği, Cruz ve Young’un Türkiye’ye karşı kararlı düşmanlıklarının devamını sağlıyor.

Aynı İsrail’in, birlikte hava tatbikatları yapacak ölçüde yakınlaştığı, hatta Türkiye-Pakistan ittifakına karşı stratejik ittifaka dönüştürdüğü Hindistan ilişkilerinin doğrultusunda, Amerikan Kongresi’ndeki lobisini harekete geçirmesi de dikkat çekici…

S-400’ü Türkiye aldığında cezalandırılabilir, çünkü bu, Yunanistan-İsrail ittifakının Türkiye’ye dönük askeri stratejileri açısından darbe kimliği taşımaktadır, ama Hindistan alırsa, iyi olur, çünkü Hindistan hem Yunanistan ve İsrail’in “yeni koruyucu meleklerinden biridir” hem de bu S-400’leri Çin’e karşı almaktadır.

Hindistan’ın, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan hattında şekillenen kardeşlik ittifakına karşı Yunanistan-Kıbrıs Rum Yönetimi-İsrail hattındaki ittifaka katılması ve anti-Türkiye politikaların kararlı bir üyesi olması karşılında “ödüllendirilmesinden” daha doğal ne olabilir?

Esas olarak Amerikan Kongresi’ndeki İsrail lobisinin “sağlam adamları” olarak adlandırılan Ted Cruz ve Todd Young’ın, aynı zamanda Robert Menendez gibi, Ermeni ve Rum/Yunan lobilerinin de adamları olmaları bir tesadüf olabilir mi?

  • TÜRK SİHA’LARINDAN DUYULAN RAHATSIZLIK…

Amerikan Kongresi’nin New Jersey Senatörü Robert Menendez, Küba göçmeni bir ailenin çocuğu olarak zor geçen çocukluk ve gençlik yıllarını geride bırakıp siaset üzerinden yükselirken, pek çok kirli işe bulaşmış bir karakter.

Dominik Cumhuriyeti’ne yaptığı bir ziyarette 18 yaşından küçük kız çocuklarıyla yaptıkları nedeniyle soruşturma görmüş , yetkisini kullanarak kiracısı olan gruplara yönlendirdiği federal fonlardan nemalandığı savcılar tarafından ortaya çıkarılmış, Salomon Mengel isimli ünlü bir göz doktorunun federal yetkililer ile yaşadığı sorunların çözümü için 1 milyon Dolar rüşvet aldığı gerekçesiyle mahkeme önüne çıkarılmış bir karakter…

Kirli bir karakter ve günümüzde İsrail lobisinin en güçlü isimlerinden biri olarak tanınıyor, aynı zamanda Rum/Yunan ve Ermeni lobilerinin de en sadık dostu olarak biliniyor.

2019 yılında Ted Cruz ile birlikte –sözde-Ermeni soykırım yasa tasarısını Kongre’ye veren isim… Kıbrıs Rum yönetimine dönük silah ambargosunu kaldırtan, İsrail-Yunan ittifakının Washington’daki ana temsilcisi olan, ama, herşeyden çok “parayı” çok sevdiği bilinen bir siyaset adamı…

Son olarak, Türkiye aleyhine verdiği sayısız karar tasarılarından birinde, Amerikan savunma sanayinin, Türkiye’nin İHA-SİHA üretmesine destek olmasını yasaklayan bir karar tasarısıyla ortaya çıktı. Kongre’ye sunduğu metin iki parçalıydı, birinci bölümde Azerbaycan’a Amerikan askeri yardımının durdurulmasını ve Karabağ’daki Ermeni varlığının güvenliğinin sağlanmasını istedi. İkinci bölümünde ise, Türkiye’nin İHA-SİHA programlarına dönük ihracat kalemlerinin durdurulmasını talep etti.

Bu bölümdeki gerekçesinde, Türkiye’nin SİHA programını, istikrarsızlaştırıcı ve insanlık açısından tehlikeli olarak nitelemesi, kelimenin tam anlamıyla “yüzsüzlük” olarak tanımlanabilirdi.

Dünyanın dört bir yanına güçlü ordusuyla müdahale edip kan döken, bu arada elinde bütün insanlığı tek düğmeye basarak ortadan kaldırabilecek nükleer kapasite bulunan bir ülkenin senatörünün Türk SİHA’larını insanlığa tehdit olarak görmesi dikkat çekiciydi…

Menendez’in bu girişimi aslında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a mektup yazarak Türkiye’ye yeni F-16 satışının durdurulmasını isteyen 11 Temsilciler Meclisi üyesi milletvekilinin başlattığı hareketin devamıydı.

Kongre üyeleri Rum/Yunan, Ermeni lobilerinin lider isimleri Chris Pappas, Gus Bilirakis ve Carolyn Maloni’nin mektubuna Helenik Amerikan Liderlik Konseyi (HALC), Amerikan Yahudi Komitesi (AJC) ile Amerikan Ulusal Ermeni Komitesi Hint ve Kürt (PKK-PYD) örgütleri destek veriyor.olması, zaten Washington’dan Türkiye’ye dönük kampanların sembolü niteliğindeydi.

  • ANGLO-AMERİKAN GELENEK SAVAŞ ÖNCELERİ BÖYLE YAPAR…

Sonradan Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarından biri olarak tanıdığımız Rauf Orbay’ın başkanlığında İngiltere’ye gidip, Türk milletinin hazinen en fakir döneminde altınlarını bağışlayarak yaptırdığı iki zırhlı savaş gemisi, Sultan Osman ve Reşadiye’yi teslim almaya hazırlanan Osmanlı askeri heyetinin 28 Temmuz 1914 günü yaşadığı olay, aslında bugün için de bir alarmdır.

Türk milletinin parasıyla yapılmış olan Reşadiye , İngiltere’deki tersanede denize indirildiğinde Türk bayrağını taşıyordu ama, gasp edildi.

Gemilerinin parasının büyük kısmının ödenmiş olmasına ve bakiye 650 bin Lirası’nın da bankada bloke olmasına rağmen, dönemin İngiliz Bahriye Nazırı Qinston Churchill gemileri vermemiş, bilahare Agincourt ve Erin isimleri ile Birleşik Krallık donanmasına katmıştır.


2018 yılında yapılan törenle Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilen F-35 savaş uçağı, artık Amerikan Hava Kuvvetleri’nde görev yapıyor…

22.Haziran.2018 günü, Teksas Forth-Worth’da yapılan törenle, 18-0001 kuyruk numarasıyla teslim alınan devamında sayıları dörde ulaşan Türk Hava Kuvvetleri envanterine kısa süreliğine girmiş F-35’ler de şu anda Amerikan Hava Kuvvetleri’nde hizmet veriyorlar!..

İngiltere, Sultan Osman ve Reşadiye için ödenmiş parayı, Birinci Dünya Savaşı sonrasında savaş tazminatlarına mahsup ederek gasp etti…

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Başkanı Biden ile temasında, Türkiye’nin F-35’ler için vermiş olduğu 1.4 milyar Dolar’ın ya iade edilmesini ya da F-16 savaş uçaklarının satışının yolunun açılmasını istedi, Biden’dan, “Ben şahsen F-16 satışını destekliyorum ama bunun da bir süreci var” cevabını aldı.

O sürecin merkezinde yer alan Amerikan Kongresi’ndeki lobi faaliyetleri, söz konusu F-16’ların da verilmesinin zor olduğunu, Türkiye’nin 1.4 milyar Dolar’ına da bir şekilde el konulacağını gösteriyor…