Biden NATO’yu “Putin kıskacına” aldı!..

ABD Başkanı’nın Putin için “katil” demesi bir anda “süper kriz” doğurdu. Açıklama, Biden’in Rusya ve Çin’e karşı yürüteceği politikalarda NATO müttefiklerine “ya benimlesiniz, ya da düşmanla” mesajı olarak değerlendirildi.

20 Ocak 2021 günü yemin etmesinden bu yana, dış politika konusunda net bir açıklama yapmayan, bu konudaki soruları da “ülkenin birikmiş iç sorunlarını çözmeye çalışıyorum” diyerek yanıtlayan ABD Başkanı Joe Biden, yaptığı ilk açıklamayla, dünyada Soğuk Savaş rüzgarı estirdi.

Başkan Biden, ABC News televizyonuna verdiği mülakatta, başkanlık seçimlerine Rusya Devlet Başkanı Putin’in müdahale etmeye çalıştığı yönündeki ABD istihbaratının raporuna ilişkin soruları cevapladı. 

Putin’e işaret ederek, “Bedelini ödeyecek” diyen Biden, bu bedelin ne olacağı sorusunu ise “Yakında göreceksiniz” sözleri ile yanıtladı.

Ocak ayı sonunda Putin ile yaptığı telefon konuşmasında kendisini uyardığını ifade eden Biden, “Onunla uzun bir konuşmamız oldu, onu oldukça iyi tanıyorum. Konuşmaya başladığımızda ‘seni tanıyorum, sen de beni tanıyorsun. Eğer bunun gerçekleştiğini tespit edersem, hazırlıklı ol’ dedim” ifadelerini kullandı.

“Benim deneyimlere göre, yabancı liderlerle ilişkilerde en önemli şey, sadece diğer kişiyi tanımak” diyen Biden, “Peki, Vladimir Putin’i tanıyorsunuz. Onun bir katil olduğunu düşünüyor musunuz?” şeklindeki soruya ise “Düşünüyorum” ifadesi ile yanıt verdi.

Deneyimli bir siyasetçi, özellikle de dış politika konularında, “Önemli olan rakibinizi yakından tanımaktır, ben Putin’i baş edecek kadar yakından tanıyorum” diyecek ölçüde de uzman olarak kabul edilen Biden’in bu açıklamasının Rusya kadar NATO’nun Avrupalı üyelerini bağlayıcı kimlik taşıdığı da belirtiliyor.

Biden’ın, Batı-Rusya ilişkisini büyük gerginliğe sürüklemesi beklenen bu açıklamayı, hem Moskova’ya net bir duruş sergilemek hem de Rusya ve Çin’e karşı başlatacağı yeni politikalar öncesinde NATO müttefiklerine “bu mücalede ya benimlesin ya da düşmanla” mesajı gönderdiği kaydedildi.

NATO’nun Avrupalı müttefikleri, Almanya başta, Rusya’ya karşı Washington’dan farklı politikalar geliştirebiliyor. NATO üyeleri arasında Rusya ile en yakın ilişki geçiren üye ise, bu ülkeden S-400 hava savunma sistemi alan ve Akkuyu Nükleer Santralini birlikte yapan Türkiye olarak kabul ediliyor.

Türkiye’nin ABD-Rusya gerginliğinin tırmanması halinde NATO üzerinden baskıyla karşılaşabileceği de vurgulanıyor.

İstihbarat raporu

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından salı günü kamuoyuna açıklanan raporda, 3 Kasım’da yapılan başkanlık seçimlerinde Rusya’nın, eski Başkan Donald Trump’ın bir dönem daha görevini sürdürebilmesi ve rakibi Joe Biden’a zarar verilmesi için çaba gösterdiği belirtilmişti. Raporda ayrıca, Rusya’nın seçim sonucunu etkilemek istediği kaydedilerek, Rusya Devlet Başkanı Putin’in ve hükümetinin bu yönde yürütülen faaliyetlere “onay verdiği ve gerçekleştirdiği” ifade edilmişti.

Rusya’nın 2020 seçimlerinde özellikle Biden hakkında “dezenformasyon”a odaklandığı belirtilen raporda, Moskova’nın “ABD’deki adayların kamuoyundaki imajlarını etkilemeyi”, uzun vadede “ABD’nin seçim sistemine güveni sarsmayı ve toplumda insanlar arasındaki kutuplaşmayı derinleştirmeyi” hedeflediği öne sürülmüştü.

KREMLİN:RAPOR YANLIŞ

Rusya ise ABD istibaratının, Moskova’nın seçimlere müdahale etmek istediği yönündeki raporunu “yanlış” olarak nitelendirdi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, raporu “yanlış, kesinlikle asılsız ve dayanaksız” olarak nitelendirdi. Rusya’nın ne 2020’deki seçimlere ne de daha önceki seçimlere müdahale ettiğini belirten Peskov, bu yönde bir iddianın “zaten yıpranmış olan Rus-Amerikan ilişkilerine zarar vereceğini” söyledi.

RUSYA WASHINGTON BÜYÜKELÇİSİ’Nİ GERİ ÇAĞIRDI…

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’in, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkındaki sert sözlerinin ardından Moskova, Washington büyükelçisini istişarelerde bulunmak üzere geri çağırdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Washington’daki Rus Büyükelçisi Anatoli Antonov, ne yapılması gerektiğini ve bu çerçevede Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerin nereye gideceğini analiz etmek amacıyla istişarelerde bulunmak üzere Moskova’ya davet edildi” denildi.

İstişarelerde ABD ile ilişkilerin içinde bulunduğu “çıkmazın” ve bu durumdan nasıl çıkılacağının ele alınacağı belirtilerek, “İlişkilerin geri dönülmez bir şekilde bozulmasını önlemek istiyoruz” ifadesi kullanıldı.