SICAK GELİŞME: BIDEN “SOYKIRIM” KELİMESİNİ KULLANDI…

ABD Dışişleri Bakanlığı, Beyazsaray’ın 24 Nisan’da -sözde-Ermeni soykırımını açıklayacağını duyurmuş, Amerikan medyası, Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde konuyu aktardığını bildirmişti.
ABD Başkanı Joe Biden, 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili açıklamasında ‘soykırım’ sözcüğünü kullandı.
Biden açıklamasında, “Her yıl bu gün, Osmanlı döneminde yaşanan Ermeni soykırımında ölenleri anıyoruz” dedi.
ABD Kongresi’nin her iki kanadı da 2019 yılında 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlayan kararları kabul etmiş, son olarak her iki partiden 100’ün üzerinde üye Biden’a bir mektup göndererek 24 Nisan’daki açıklamasında sözde soykırımı resmen tanıma çağrısı yapmıştı.
SEÇİM VAADİYDİ
1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanımlanması, hem Biden’ın, hem de Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in seçim vaatlerinden biriydi. Biden aynı zamanda, Delaware Senatörü olduğu dönemden bu yana sözde soykırımın resmen tanınması yönünde çağrı yapmış bir isim.
ÇAVUŞOĞLU’DAN TEPKİ GELDİ.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD Başkanı Biden’ın 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlamasına tepki gösterdi. “Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir” dedi.
ABD Başkanı Joe Biden, tarihi bir skandala imza attı. 1915 olaylarıyla ilgili ‘soykırım’ ifadelesini kullanan Biden’a Türkiye’den sert tepki geldi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sosyal medyadan açıklama yaptı. Çavuşoğlu, “Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir” dedi.
Bakan Çavuşoğlu “Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN RESMİ AÇIKLAMASININ TAM METNİ…

ABD Başkanı’nın radikal Ermeni çevreleri ile Türkiye karşıtı grupların baskısı altında 24 Nisan tarihinde yaptığı 1915 olaylarına dair açıklamayı kabul etmiyor ve en şiddetli şekilde telin ediyoruz.
Sözkonusu açıklamanın konuya dair bilimsel ve hukuki bir temele, bulguya dayanmadığı ortadadır. 1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış olan soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir.
1915 olaylarının niteliği politikacıların konjonktürel siyasi saiklerine veya iç siyaset mülahazalarına göre değişmez. Böyle bir tutum, tarihin yalnızca hoyratça tahrif edilmesine hizmet eder.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1915 olaylarının tartışmalı niteliğini açıkça ifade etmiştir. Öte yandan, Türkiye’nin o döneme dair bilimsel gerçekler ışığında adil bir hafızanın oluşturulmasına yönelik olarak 2005 yılında yaptığı Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisi de, Ermeni tarafı buna hiç yanaşmamış olsa da, bugün halen geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, tarihi konularda hüküm vermeye ne hukuken ne ahlaken yetkisi bulunan ABD Başkanı’nın yaptığı açıklamanın hiçbir değeri bulunmamaktadır.
Medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılan bir coğrafyanın merkezinde yer alan ve yaşadığı tüm acılara rağmen insanlığın barış ve huzuru için çaba sarfetmeyi şiar edinmiş bulunan Türkiye, tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi, bu konuda ABD dâhil kimseden ders alacak değildir.
Bu vesileyle, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında dönemin olağanüstü şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun Müslüman, Hristiyan ve Yahudi tüm milletlerinden fertlerin aziz hatıralarını da bir kez daha saygıyla anıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birinci Dünya Savaşı döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için bu yıl da, 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen törene ilettiği mesaj Türkiye’nin konuya ilişkin yaklaşımını yansıtmaktadır.
Yaşanan bu acıların üzerinden geçen yüz yıldan fazla süre sonra, bölgemizde geçmişin yaralarının tamamen sarılması ve halkların geleceği birlikte inşa etmeleri için samimi gayret gösterilmesi gerekirken, ABD Başkanı’nın bu açıklaması halkları kutuplaştırmak ve bölgemizde barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.
ABD’nin tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek, karşılıklı güven ve dostluğumuzu sarsan sarılması zor derin bir yara açacaktır.
ABD Başkanı’nı bazı siyasi çevreleri tatmin etmek dışında başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu vahim hatasını düzeltmeye; tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan bu çevrelerin gündemine hizmet etmek yerine, başta Türk ve Ermeni halkları arasında olmak üzere, bölgede barış içinde birarada yaşama pratiğinin tesis edilmesine yönelik çabaları desteklemeye davet ediyoruz.
DÜN (23 NİSAN 2021) YAŞANILAN GELİŞMELER
ABD Dışişleri Bakanlığı, Washington’un yarın 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıdıklarını açıklayacaklarını duyurdu.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Vekili Jalina Porter, Washington’un yarın 1915 olaylarına ilişkin kararını açıklayacaklarını söyledi.
Porter, düzenlediği basın toplantısında “Ermeni soykırımı ile ilgili olarak, yarın için bir açıklama bekleyebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Yetkili, konuya ilişkin daha fazla detay vermedi.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMASINDA İLK KEZ VE NET OLARAK “ERMENİ SOYKIRIMI” İFADESİNİ KULLANMASI, ABD BAŞKANI JOE BIDEN’IN BU KONUDA KESİN KARARINI VERDİĞİ YÖNÜNDEKİ HABERLERİ DOĞRULADI.
ERDOĞAN’A KENDİ SÖYLEDİ
Bloomberg’e konuşan konu hakkında bilgili kaynaklar, Biden’ın Erdoğan ile yaptığı konuşmada uzmanlar tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nda 1.5 milyon Ermeni’nin ölümüyle sonuçlandığı belirtilen 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendirmeyi planladığını söylediğini aktardı.
Konuşmanın gerçekleştiği iddia edilen bu bölümü Beyaz Saray’ın da Beştepe’nin de telefon görüşmesiyle ilgili yaptığı resmi açıklamada yer almadı.
ANKARA’DAN YAPILAN AÇIKLAMA
ABD Başkanı Joe Biden işbaşına geldiği günden bu yana, NATO üyesi bir ülkenin cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ı aramamış, bu tutumu çeşitli iddialara yol açmıştı. Biden, 24 Nisan’dan bir gün önce Erdoğan ile bir telefon görüşmesi yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın, ikili ilişkilerin stratejik doğası ve karşılıklı çıkar ilişkileri temelinde iş birliğinin genişletilmesi amacıyla birlikte çalışmanın önemi hususunda mutabık kaldığını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından Erdoğan ile Biden arasındaki telefon görüşmesine ilişkin açıklamada şöyle denildi:
Açıklamaya göre, liderler, ikili ilişkilerin stratejik doğası ve karşılıklı çıkar ilişkileri temelinde iş birliğinin genişletilmesi amacıyla birlikte çalışmanın önemi hususunda mutabık kaldı.
Başkan Erdoğan, FETÖ’nün ABD’deki varlığı ve ABD’nin Suriye’de PKK/PYD terör örgütüne verdiği destek gibi konuların çözüme kavuşturulmasının, Türk-Amerikan ilişkilerinin daha ileri seviyelere taşınması için önemli olduğunu ifade etti.
İki lider, haziran ayında düzenlenecek NATO Liderler Zirvesi’nin marjında görüşme konusunda anlaşmaya vardı.
ÇAVUŞOĞLU BLINKEN İLE GÖRÜŞTÜ

Dışişleri Bakanlığı, Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile telefonda görüştüğünü duyurdu.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sayın Cumhurbaşkanımızın ABD Başkanı Biden’le yapmış olduğu görüşmedeki hususların takibi amacıyla, bu akşam ABD Dışişleri Bakanı Blinken’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir” denildi.
Aynı gün Kalın ve Sullivan da görüştü
Erdoğan ve Biden’ın telefon görüşmesi öncesi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan le telefonda görüşmüştü. Bu, kalın ve Sullivan’ın ilk görüşmesi değil. Hem Kalın ve Sullivan hem de Dışişleri Bakanları Mevlüt Çavuşoğlu ve Antony Blinken da daha önce telefonla görüşmüş ve Washington’daki yeni yönetim döneminde iki ülke arasında üst düzey iletişimi başlatmıştı.
Kalın ve Sullivan’ın görüşmelerinde Suriye, Libya ve Irak’ta yaşanan gelişmelerle birlikte Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma sistemleri de gündeme geldi. Türk Cumhurbaşkanlığı Sözcülüğü “S-400 ve F-35 gibi konuların yapıcı bir angajmanla çözüme kavuşturulması için ortak çaba sarf edilmesinin önemi vurgulandı.” ifadeleri yer aldı.
21 Nisan Çarşamba günü, Anadolu Ajansı, ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir yetkiliye dayandırdığı haberinde, Pentagon’un Türkiye’ye F-35 programından resmi olarak çıkarıldığına dair bildirimde bulunduğunu duyurdu.
Kalın’ın açıklamasında “Türkiye’nin PYD, PKK, DAEŞ ve FETÖ dahil her türlü terör gruplarına karşı, ayrım gözetmeksizin kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiği noktasında hassasiyeti ve kararlılığı ifade edildi.” sözlerine de yer verildi.