FETÖ’den Türkiye’ye karşı “PATRİKHANE KUMPASI…”

Kaçak FETÖ’cü Aykan Erdemir, “BATI DÜŞMANI TÜRKİYE” iddiasını güçlendirmek için bu kez Fener Patrikhanesi’ni öne sürdü. Erdemir, Erdoğan-Putin ittifakı sonrasında Fener Patrikhanesi’nin baskı altına alındığını ve Türkiye’nin Rus Ortodoks Kilisesi’ni desteklediğini savundu.
(Haber fotoğrafı Fener Rum Ortodoks Patriği 1.Barthelemeos ile Rus Ortodoks Kilisesi Patriği Kirill’i, iki patrikhane arasındaki ilişkiler Ukrayna Ortodoks Kilisesi nedeniyle kesilmeden önce birlikte gösteriyor.)
Bir dönem, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bursa milletvekili olarak görev yapan, günümüzde, Amerika Birleşik Devletleri’nde kaçak olarak yaşayan fakat Washington’daki İsrail-Birleşik Arap Emirlikleri lobisi tarafından korunan AYKAN ERDEMİR Türkiye karşı propaganda çalışmalarını bu kez FENER PATRİKHANESİ zeminli bir YALAN-ANALİZ’le devam etti…

Aykan Erdemir’in, John Lechner ile birlikte yazdığı yazının başlığı TÜRKİYE-RUSYA KISKAÇ HAREKETİ EKÜMENİK PATRİKLİĞİN VARLIĞINI TEHDİT EDİYOR başlığını taşıyor.
Türkiye’nin Rusya ile kurduğu ittifak çerçevesinde Batı ve özellikle NATO’ya dönük tehdit oluşturduğuna ilişkin bilinen siyonist/neo-con iddiaları güçlendirmek amacıyla yazılan yazıda, Fener Patriği 1.Barthelemeos’un 5 Ocak 2019’da, 1686 yılı itibariyle Rus Ortodok Kilisesi’ne bağlanmış Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlığını onaylan bir karar aldığı hatırlatıldı.
Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin ülkenin Moskova’dan bağımsızlık mücadelesinde aldığı kararın, Rum Ortodoks Patrikliği tarafından onaylanmasının da Moskova’da ŞOK ETKİSİ yaptığı ileri sürüldü.
Yazıda bu gelişmenin, aynı zamanda Rus Ortodoks Kilisesi’nin, İstanbul’un 1453’te Osmanlı orduları tarafından ele geçirilmesinden sonra başlattığı “Üçüncü Roma”iddiasının da sonunu getirdiğini hatta, Rus lider Vladimir Putin’in Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin bağımsızlık kararından sonra yaptığı açıklamalarda “kan gölü doğabilir” tehditlerinin de yer aldığı kaydedildi.

Sünni-Müslüman kimlik taşıyan “Erdoğan yönetiminin” Fener Patrikhanesi’ni kullanarak geniş bir Ortodoks coğrafyada “yumuşak güç” oluşturabileceği fakat Türkiye’nin bunun tam tersini tercih ettiği de idda edildi. Yazıda, Türkiye’nin Fener Patrikhanesi’nin Batı’nın hegemonya kurumu olarak gördüğü de savunuldu.
Aykan Erdemir-John Lechner, yazılarında 15 Temmuz 2016 sonrasında hükümete yakın yayın organlarında darbeye, CIA ve Fetullah Gülen ile birlikte Fener Patrikhanesi’nin de katıldığı yönündeki haberlerine yer verdiler. Türk kamuoyunun bünyesindeki Hıristiyan unsurları Batı’nın “Beşinci Kolu” olarak değerlendirdiği de iddiaları arasında yer aldı.
Yazıda Batı’nın Türkiye’ye karşı laik demokrasiyi savunması ve Türkiye-Rusya arasında sıkışıp kalan Fener Patrikhanesi’nin güvenliği için hassas olması gerektiği de kaydedildi.
AYKAN ERDEMİR CHP’DE NASIL YER BULDU….

Yazar Erdem Atay, Aykan Erdemir’in kimler tarafından, nasıl CHP milletvekili yapıldığını 22 Aralık 2020 tarihli Veryansıntv.com yazısında şöyle anlatıyordu:
Herkes Aykan Erdemir’in FETÖ’cü olduğunu yazdı. Tamam. Ama kimse Erdemir’in nasıl milletvekili yapıldığını yazmadı. Biz yazalım.Bu kadar basit olmamalı, bir FETÖ’cünün vekil yapılması. Ama AKP’liler için bu iş ne kadar kolaysa CHP’liler için de o kadar kolaymış! Hesap verildi mi? Hiç!Bu ihanetleri yapan birini başımıza getirip bela edenlere iki çift lafımız olmasın mı? Olsun. Aykan Erdemir Harvard’da okuduktan sonra Türkiye’ye geliyor. Bir Sünni olarak Alevilik üzerine çalışıyor ve sanki birleştirir gibi yapıp ayrışmayı o kadar güzel planlıyor ki! Anlatmak mümkün değil. Mesela kurduğu Alevilik Enstitüsünün açılışını bile Vatikan temsilcisine yaptırıyor. Bu bile tek başına bir somut örneği oluşturuyor. Bu büyük başarılarından (!) dolayı kendisine bir el uzanıyor hemen… O el, Bülent Ecevit’in “Ayşe tatile çıksın” sözündeki Ayşe’nin eşinin ta kendisi! Yani dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızı Ayşe Ayata’nın eşi Sencer Ayata. O keşfediyor Erdemir’i. Önce ODTÜ’ye alıyor. Asistanı yapıyor. Ardından Sosyal Bilimler Enstitüsünde biri müdür oluyor, diğeri yardımcı oluyor. Ayrılmayan ikili olarak önce Sencer Ayata CHP’ye geliyor. Ayata’yı CHP’ye getiren kişi ise Kemal Kılıçdaroğlu. Tam da kaset kumpasından hemen sonra, koltuğa oturur oturmaz getiriyor Ayata’yı. Genel Başkan Yardımcılığı makamına oturtuyor.CHP’de türban, pardon, peçe açılımını başlatan bizzat Ayata oluyor. CHP’de laiklik tanımını yeniden yapmaya kalkıyor, taban ayağa kalkınca geri adım atıyor.İyi de bir açılımcı… Göreve geldiğinde bir kişiyi daha çağırıyor Turan Güneş’in damadı Ayata: Aykan Erdemir’i… CHP’ye geliyor Erdemir. Hemen seçilecek yere konuluyor ve vekil oluyor. Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’ni seçerken anahtar listesine Erdemir’in ismini yazmayı unutmuyor. Ayata ve Erdemir sanırım kendilerini yeterli görmemiş olacak ki, bir kişiyi daha alıyorlar ekibe: O kişi Selin Sayek Böke! Böke’yi partiye getiren Aykan Erdemir. Evet yanlış okumadınız. Şu an ABD adına Türkiye düşmanlığı yapan Erdemir, Böke’yi partiye getirdi ve şu an Böke Partinin Genel Sekreteri. Daha önce de sözcüydü.
PROF.DR. SENCER AYATA KİMDİR?

Süleyman Sencer Ayata (d. 13 Ağustos 1949, İstanbul) Türk Sosyoloji Profesörü ve siyasetçi.
Siyaset Bilim profesörü Ayşe Güneş Ayata‘nın eşi, Dışişleri Bakanları’ndan Turan Güneş‘in damadıdır.Ortaöğrenimini Tarsus Amerikan Lisesi‘nde tamamladıktan sonra, 1973 yılında ODTÜ‘de Sosyal Bilimler alanında lisans derecesini aldı. Sosyoloji ve Sosyal Antropoloji alanındaki doktorasını 1982 yılında University of Kent at Canterbury’de tamamladı. 1981 yılından itibaren ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. 1997-2003 yılları arasında Sosyoloji Bölümü Başkanlığı görevini yürüttü. 2003-2010 yılları arasında ODTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olarak görev yaptı. ODTÜ’de Senato ve Üniversite Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulundu.
Harvard Üniversitesi, Oxford Üniversitesi, Manchester Üniversitesi ve WissenschaftszentrumBerlin für Sozialforschung gibi dünyanın önde gelen kurumlarında misafir öğretim üyesi olarak bulundu.
Prof. Dr. Sencer Ayata, siyasete 1970’li yıllarda CHP Gençlik Kolları, Özgür İnsan dergisi ve Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu çerçevesinde girmiş, sosyal demokrat düşünce ve örgütlenmeye katkı sağlamıştır. 1980 sonrası dönemde Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasi Araştırmalar Vakfı ve Sosyal Demokrasi Derneği gibi kuruluşlarda görev almıştır.
CHP‘nin 23 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilen 33. Olağan Kongresi’nde en yüksek ikinci oyu alarak Parti Meclisi’ne ve sonrasında CHP Bilim ve Kültür Platformu’nun başkanlığına seçildi. 3 Kasım 2010 tarihinde AR-GE ve Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atanmıştır. 12 Haziran 2011 genel seçiminde CHP’nin Ankara 1. Bölge 1. sıra milletvekili adayı olarak gösterilmiş olup seçimlerde milletvekili seçilmiştir. 7 Haziran 2015 genel seçiminde CHP’nin İstanbul milletvekili seçilmiştir.
Aykan Erdemir’in Türkiye’ye dönük propaganda yüklü yazısının tamamı için
Erdem Atay’ın yazısının tamamı için
https://www.veryansintv.com/bunlarin-hesabi-sorulmayacak-mi-bir-ihanetin-portresi