Amerika Suud’un ipini çekti!..

ABD’de Biden yönetimi, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın 2018’deki ölümüyle ilgili istihbarat raporunu kamuoyuyla paylaştı. Cinayetin Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından azmettirilldiği bildirildi. Bu paylaşımdan hemen sonra Suudi vatandaşlarına dönük yaptırımlar ilan edildi.
Raporda Kaşıkçı’nın 2 Ekim’de girdiği İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve cesedinin parçalara ayrılması olayının Suudi Arabistan veliaht prensi Muhammed bin Selman’ın bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiği değerlendirmesinde bulunuluyor.
Raporda, veliaht prensin 2017 yılından beri Suudi Arabistan’ın güvenlik ve istihbarat operasyonları üzerinde tam kontrole sahip olduğuna işaret edilerek Suudi yetkililerin kendisinin bilgisi dışında bu tarz bir operasyon gerçekleştirmesinin büyük ölçüde olanaksız olduğu belirtildi.

Kaşıkçı’nın “kaçırılması ya da öldürülmesinin” veliaht prensin onayıyla gerçekleşmiş olacağına işaret edilen raporda, operasyona katılanlar ve talimat verenlerin operasyonun Kaşıkçı’nın ölümüyle sonuçlanacağını başından bilip bilmediklerinin ise belirsizliğini koruduğu kaydediliyor.
SUUDİ VATANDAŞLARINA YENİ YAPTIRIMLAR
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesiyle ilgili Amerikan istihbarat raporunun kamuoyuyla paylaşılmasının ardından ABD, Suudileri de kapsayan yaptırımlar açıkladı.

Dışişleri Bakanı Antony Blinken, yabancı hükümetler adına aktivist, siyasi muhalif ve gazetecilere yönelik tehdit ve saldırıda bulunan bireylere müsamaha gösterilmeyeceğini belirterek 76 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uygulanacağını bildirdi.
Blinken, “Kaşıkçı yasağı” adı altında “yabancı bir hükümet adına ülke toprakları dışındaki muhaliflere karşı ciddi eylemlere doğrudan dahil olduğuna inanılan bireylere yönelik vize kısıtlama politikası uygulanacağını” ifade etti. Dışişleri Bakanı, yaptırımların Cemal Kaşıkçı cinayetini kapsadığını ancak Kaşıkçı cinayetiyle sınırlı olmadığını da belirtti.
Blinken, alınan ek önlemlerin, “sınırları ötesine uzanarak temel haklarını kullanan gazeteci ve muhalifleri tehdit eden ve saldıran hükümetleri hedef aldığını” kaydetti.
ABD HAZİNE BAKANLIĞI’NDAN YAPTIRIMLAR
ABD Hazine Bakanlığı da Kaşıkçı cinayetinde rol oynadığı düşünülen Suudi Kraliyet muhafızlarına bağlı “Acil Müdahale Gücü” (RIF) ve Suudi Arabistan istihbaratının eski başkan vekili Ahmed Asıri’ye yönelik yaptırımlar açıkladı.
Hazine Bakanı Janet Yellen, Kaşıkçı cinayetine dahil olanlardan hesap sorulması gerektiğini belirterek “RIF ve cinayete doğrudan dahil olan eski üst düzey bir yöneticiye yaptırımlar uygulanacağını” ifade etti.
Yellen, “ABD, şiddet ve göz korkutmaya karşı gazeteciler ve siyasi muhaliflerin yanındadır, Özgür bir toplumun temeli olan ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Reuters haber ajansına konuşan ve kimliği açıklanmayan üst düzey ABD’li yetkili, veliaht prens Muhammed bin Selman’a doğrudan yaptırım uygulanmamasını, “Yaptırım kararları, Veliaht Prens ile bir çalışma ilişkisini korumak üzere tasarlanmış görünüyor, Hedef bağları koparmak değil ayarları yenilemek” diye değerlendirdi.
UZMAN YAZAR/CEMAL KAŞIKÇI’NIN ARKADAŞI TURAN KIŞLAKÇI İLE SÖYLEŞİ
KIŞLAKÇI: SUUD KAŞIKÇI CİNAYETİNİN YÜKÜNÜ HEP TAŞIYACAK ÇARELERİ TÜRKİYE’YE SAYGI DUYMAKTIR, CEMAL’İ ÖLDÜRDÜKTEN SONRA PARÇALAYIP YAKTIKLARINI ARTIK BÜTÜN DÜNYA MİT’İN ÇALIŞMASI SONRASI BİLİYOR, O GECE KATİLLER ŞARAPLARI İÇTİKTEN SONRA BİR YAMYAMLIK YAŞANDI MI, İDDİALAR VAR...
MİLLİ İSTİHBARATI’NIN BÜYÜK BAŞARISI

Amerikan istihbaratının elindeki en önemli belgelerden birinin veliaht prensin, ABD’de büyükelçi olan kardeşi Halid bin Selman ile yaptığı telefon görüşmesi olduğu biliniyor. Veliaht Prens’in görüşmede kardeşinden, Kaşıkçı’yı nikah işlemleri için gerekli belgeleri almak üzere İstanbul’daki Başkonsolosluğa yönlendirmesini istediği medyaya yansımıştı.
Türk istihbaratının elindeki Başkonsolosluk içinden elde edilen ses kayıtlarının da önemli kanıtlar arasında olduğu biliniyor. Bu kayıtların yardımıyla Kaşıkçı’yı öldüren ekiptekilerin kimlikleri tespit edilebilmiş ve Riyad ile yaptıkları konuşmalar kayda geçmişti. Tüm aramalara rağmen Kaşıkçı’nın cesedine ulaşılamamıştı.
Uluslararası baskı eşliğinde Suudi Arabistan’da yapılan yargılamada ismi açıklanmayan beş sanık idam cezasına, üç kişi de ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı. Dokuz ay sonra idam cezaları 20 yıla varan hapis cezalarına çevrildi.